2
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
868
Okunma
aldım ebedi dostlukları
müebbet esaretime
düşerken kırgın yel misali üzerine
bölük pörçük yüreğim
bundan kime ne
rotası şaşmış dünyanın
göçmen kuşların yükü
olurken hasretim
ve ucu yanık arzuhalim
kayıp bir metin
dolanırken izimiz boşlukta
bundan size ne
çürütürken zindanlar
mertlikleri
naralar atılmıyor artık özgürlüğe
alnı ak kaderi kara esirlerden
tek iz yok şimdilerde
bundan bize ne
vururken paslanmış zincirlere
kıldan ince boynumu
ferman buyurur çocukluk hayalim
darıldım iste beyaz atlı prensime
devri geçmişse geçmiş
bundan kime ne
ok gibi siyahından kirpiklerime
yapışırken düşün, ayrıldık
uyandım apansız yarıda
üşüştü kâbuslar
ve öksüz şimdi üşüyen ellerimiz
kıvrılınca ay gecede
kayboldu yıldızlarım
ağlarım ben de
bundan size ne
vurdu kapımı hayalin
bilmem kaç kere
dönüp bakmadım bile
ya gelirsen diye
ya bozulursa sihir
bundan sana ne
ağlattım gardiyanları bu gece
varsın gök ağlamasın bana ne
kavında közlenmişken ruhum
varmasın turnalar yâdıma
salarım bende ahımı gurbete
benden kime ne
saklı hançerim kınında
çeker saplarım canıma
günahı da sevabı da ruhuma
ağlattım iste cellâdı
merhametsizsem kendime
bundan size ne
Sude Nur Haylazca