4
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
922
Okunma
nasıl dayanırım ki sensiz soluyuşlara
deniz mavisiz ve dalgasız
gök yıldızsız
aysız
çekilmiş esaretimle güneş
rüzgar terkisine atmış geceden düşlerimi
hangi kor buluta çarpacak
yeşil gözlerimi
elinden babası alınmış çocuk gibiyim
of öksüz
bayramsız
duasız
kapanıyorum ya dizlerine her defasında
gurursuz
daha bir
ayaklanıyor gitmeler
saha kalkmış
duygusuz
ben susuz
havasız
aşsız
fukara
çaresiz
köle
garip bir kul
yüzsüzce abanan kapına
kaldırımlarla kaynaşmış dilencilerden de beter
ki aşka el açılmazken
ben sefil…/basiretsiz
ey kadir bilmez yabancı
bu kadar derin mi
düştük aşka
tuzla buz olduk
çarpa çarpa yürek duvarlarına
gönül sarayımda depremler
koymadan taş taş üstünde
yıkıp gittin ya
aslanlar gibi
helal..!
bakmadan ardına
çekip gitmek var ya
delikanlıca..!
meleklerin secdeye durduğu şu saatlerde
çekilse ruhum Kaf dağına
duymazsın da
biliyorum
ki dönmeyeceksin
öyleyse;
bu bir suç duyurusudur, dualar arasına sıkıştırılmış
o legal hırsız
illegal yollarla geçiren ele kalbimi
o saraylı sultan
ben evsiz barksız
kapalı kutuyken nemli dünyam
ben şuursuz
bir tek ona güvenip vermiştim ahşap anahtarını…!
Sude Nur Haylazca