1
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
1326
Okunma

Hangi yazgının ilençli ceplerinde taşınır aşk!
Yokluk yazgılı o mor dağlara taşınır hüzün
Hicran korkulu hicranların cehennem ateşi
Susacaksan, mağrurluğu kaldır gözlerinden
Hangi yokluk doyurur okşanmamış usumu
Mevsimler üşüyor parmaklarımda, yoksun
Sensiz resimlerde unutulmuş gülüşlerin yar
Yıldız düşmüyor artık rengini yitiren kırlara
Her yanım yarım, özlemin bulut sırtında
Yasaklanmış bir düşün çığlığı yatağımda
Hangi vakit emzirir talanlanmış şarkılarımı
Nicedir garibim, şarkılarımda da yoksun
Manadan ayrılınca anlam, davalık olurmuş
Hangi zulüm leyli bir sevdadan beterdir!
Acıların sürgün ovalarında harman vakti
Çıngıraklı bir yılan zehri sevdanın testisinde
Gönlümün derbendinden göçüyor kuşlar
Dudağımda efsunlu ismin, ama sen yoksun
Harlı ateşler yanıyor göğsümde, üşüyorum
Aynalar yalan besliyor, hicranı bölüşüyorum
Muştular ektim gönlüme, umutla değişiyorum
Hangi renkteydi unuttum masallar, şaşırıyorum
Ölüm özlenen bir sevgiliymiş, azraili bekliyorum
Ey aşk yoruldum yolunu gözlemekten, gelmiyorsun
Selahattin Yetgin
5.0
100% (3)