22
Yorum
6
Beğeni
5,0
Puan
1594
Okunma
Dinmiyor ki; bir türlü, beynimde curcunalar;
Gönlüm haykırıyorken dilimi boğar sükût.
Vuslatın surlarına çarparken fırtınalar;
Yıkılan her burcundan yeniden doğar sükût.
Bulutlarla kaplanmış, güneş görmez yeryüzüm;
Dünya, gönül köşkümü sıkan ebatsız mezar.
Ölümden medet umup toprağı öper yüzüm;
Kirpiğimden yaş diye kapkara hicran sızar.
Bir tutam aşk için mi serzenişin ey deli?
Bilmiyorsan gerçeği mecnun’un sinine bak.
Çöle salıp kendini ne için olmuş Veli?
Sende aşk ateşini ’O’nun sevdasıyla yak!
O ki; biz gibilerin yandığıyla yanmadı;
Geçici güzellikte aramadı hiç sefa.
Leylâ’yı sevdiyse de endamına kanmadı;
Hakk’a ulaşmak için çekti yıllarca cefa.
Sevdiğine kavuşup, sardı ilânihaye,
Sevda iklimlerinde rahmet ile anılır.
Hayat hikayesinden almıyor kimse paye,
Çöllerde serap görmek, sefahat mı sanılır.
Şiirlerin Ziyası
28 Şubat 012- 23:00
trabzon
5.0
100% (15)