16
Yorum
14
Beğeni
5,0
Puan
1640
Okunma
Elimde kalan son tiratla
Rol dağılımı yapıyorum
Sen ağla- Sen gül – Sen hüzünlen – Sen…
Sense bana şefkat göster- bedenini kullan
Onlar yaşarken – sen beni yaşa
Yalnız dikkatli ol
Görünmesin ruhun perde aralığından
Kıskanırım
Hele de gözlerin böylesine çıplakken
Kıskanırım
Çabuk giyin gölgeni
Bilmiyorsun sen
Seni arzulayanlar dul hala
Operadan anlamazlar – Arya bilmezler
Hatıralarının eksik yanlarıyla sevişirler onlar
Oysa ben doğal bir bataklığım
Daha el değmemiş ihtiraslar var içimde
O yüzden benim için oyna sahnemde
Ben de sana en kıymetli düşlerimi bağışlayayım
Buz gibi bir masal sepetinin içinde
Bozulmadan yetiştireyim uzandığın yere
En çok dilediğimiz serüven
taş duvarların dibinde bir şöminenin kıyısında
dünsüz ve yarınsız uyuklamak değil mi
intihar şekilli defter süslerinden uzak
nasırlı yüreğimize makyaj yapmadan
sadece kendimizi oynayarak
BU sefer bir şüphe kiralamayacağım ruhuma
Neden bulandı diye hesap sormayacağım suyumuzdan
Yavaş yavaş okşayacağım açlığını
Ve açlığımızla terbiye edeceğim korkaklığımı
Dilinin altına
o sevdiğin şiir kitabından sözcükler koyacağım
huzurumla birlikte kaybolan göğsüme akıt diye
içimden bozkır bir erkek doğur diye
o yüzden oyna , kadınsı tüm mimiklerinle
ve aç
harcına uğultularım karışmış ağır kapımı
en güzel mırıldandığın bir küfürü koy damağıma
gözlerimi teninle kapat
ve uyumama asla müsaade etme
çünkü çok soğuk burası – donuyorum
Oktay Coşar
5.0
96% (22)
4.0
4% (1)