6
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
2713
Okunma

Tam vaktinde değil biraz tehirli,
Gelecek şimdi seni götüren yolcu treni.
Hüzün ardından çoğalacak;
Elimde elimin sıcaklığı öyle kalacak.
Son kez bakacaksın gideceğin yollara;
Sarılacaksın sımsıkı hasret kalacağın kollara.
Acı bir düdük ayıracak seni sardıklarından;
Zoraki tutunacaksın trenin parmaklıklarından.
Bir garip telaşla ararken kompartımanı;
Bütün vagonlar alıp götürecek kalan hatıranı.
Sarkıp son bir kez bakacaksın yarım açılan camdan;
Birkaç damla gözyaşı ayıracak seni vatanından.
Sorgulayacaksın dün bu saatlerde ne yaptığını;
Hatırlayacaksın ön bahçede sacına gül taktığını.
Ufukta uzaklaşırken memleketin dağları;
O an anlayacaksın yeniden başlıyor gurbet yolları.
Yola eşlik eden nehir e bakacaksın ağır ağır;
Ağlasan göz sana asi, dinlesen kulak sağır.
Hayat: Bir kitabın arasında kalmış kurumuş bir gül gonca;
Donuk gözlerle bakacaksın öylesine yol boyunca
Böyleymiş diyeceksin ne yapalım bahtımız
Dudaklarına düşecek seninle söylediğimiz şarkımız..
Evlerinin önü yonca;
Yonca kalkmış dam boyunca.
Boyu uzun beli ince;
Nine yarim ninne..
Esmer yarim ninne::
Evlerin önü lale;
Meyil olduk gonca güle.
Yoldaş olak düşek yola;
Nine yarim ninne..
Esmer Yarim nine..
Dökülürken damlalar yanaklarından…
Türküne ritim çıkaracaksın ray tıkırtılarından.
Ben se ;
Son vagon kayboluncaya kadar bakacağım.;
Senin türkümle yanan yüreğimi avutacağım..
Çaya indim taşı yok
Yüzük Buldum kaşı yok
Havada bir kuş gördüm
Benim gibi eşi yok
Çaya indim çağlarım
Yar yar diye ağlarım
Yarım gurbete gitmiş oy
Ben derdime ağlarım..
Kim bilir kaç ayrılığın tanıkları.
Üzerine isimler kazılmış İstasyon bankları..
Faruk KÜÇÜKTAŞ
5.0
100% (8)