Yoksul bir ömrün saunasında, yüreğimde ter
Kan denizlerini yararak ilerliyor gemiler
Çığırtkan suskumun yankısında düşler
Avuçlarımda irinli kum, göğsümde aşk
D/üşüyorum açsana aşkın yatağını yar!

Umudun kar/anlık gölgesine düş astım
Notasız şarkıların yıkık şehirlerindeyim
Eski bir istasyonda aşkı bekliyor kadın
Gözlerinin ırmağında yüzyıllık düşler
Nemli dudağımın dağlarında eşkıyalar!

Keskin bir tebessüm artığı yaşamak
Anların sırrını saklıyor eskimiş aynalar
Hangi meridyeni daha çok ısıtır güneş!
Hangi gözyaşı v/edasız düşer toprağa!
Islanmış düşlerin yoldaşıdır kaldırımlar

Fısıltılı bir bekleyişin ruletini çeviriyor aşk
Ansız gidişlerin filmini izliyor bir adam
Kazanan ağlıyor, kaybedenin yüzünde hazin gülüş
Yağmalanmış bir ömrün çehresinden hayat akıyor
Kırık sızıların bedeninde yaşlı hatıralar


Selahattin Yetgin