0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1660
Okunma

Sen gittin soldu güneş gün bildim geceleri
Âsûde dünler rüya, mutluluklar "an" oldu
Hüzne bandım kalemi ağlattım heceleri
Kâgıtlar sırılsıklam gözyaşım ziyan oldu
Ne zaman hayal kursam hicranaydı varışım
Hüsrân ile son buldu zaman ile yarışım
Aşkımı ikrâr ile yalvarıış-yakarışım
Nezdinde naza sebep hadsiz hezeyân oldu.
"Vuslat" yüksek basamak aşılması zor eşik
Sensiz sevda sarayım keder veren boş beşik
Şimdi bîtap, bîçare düşlerim delik deşik
Tebessüm çehreme zül sırlarım ayan oldu.
Yaksa da yüreğimi her gün fırtına, ayaz
Ne mucize bekledim ne bahtımdan imtiyaz
Yıllarca "belki" deyip ettiğim onca niyaz
İcâbeti imkânsız, beyhûde beyan oldu.
Birgün yolun düşerse bakıp küskün hâlime
Sorma "sebep ne" diye sükût-u hayâlime
Takvimler gün sayarken, an be an, visâlime
"Bir ömür boyu" deyip, ahdinden cayan oldu.
Arzum Kerem olmakken mutluluk hikâyende
Azap gülleri açtı ruhumda himâyende
Kanat takmış, göklere uçacakken, sayende
Dünya gönlüme zindan her yer Âşiyân oldu.
Mecit Aktürk