26
Yorum
14
Beğeni
5,0
Puan
2276
Okunma
Kağızman
Gine coşmuş derelerin çayların
Kalkmaya yüz tutmuş karın Kağızman
Sevinmekte nahyelerin köylerin
Gelmektedir nevbaharın Kağızman
Ser çekmiş semaya sıra dağların
Bara düşmüş bahçelerin bağların
Bin bir hatırayla geçmiş çağların
Dolu dolu anıların Kağızman
Gönlümde sevdadır toprağın taşın
Cana şifa sunar ekmeğin aşın
Gurbete mi gitti bacın kardaşın
Nedir senin bu efkarın Kağızman
Bir gününe değişmezdim dünyayı
Senden ayrı her can çeker cefayı
Cemal Hoca Recep Hıfzi Sezayi
Aşıkların ozanların Kağızman
Sana kavuşmaktır bendeki dava
Ölene dek sürer gider bu sevda
Bir yanın dağlıktır bir yanın ova
Türkülere destanların Kağızman
Nice canlar telef oldu yolunda
Şehitlerin yatar uyur koynunda
Aras Nehri gerdanlığın boynunda
Hep söylenir itibarın Kağızman
Evliyanın başı Hacı Kağızman
Nice alimin var nice evliyan
Taktire şayandır Halife Numan
Çoktur böyle iftiharın Kağızman
Seni yad ederim günde bin kere
Sende sevdalandım ben bir dilbere
Nam salmışsın her tarafa her yere
Hasretoğlu sevdakarın Kağızman
Aşık Hasretoğlu
*
1959 yılında Kağızman’ın Camuşlu köyünde doğdu. Asıl adı Cesim Göresim’dir. İlkokulu köyünde okudu.
Özelikle Laçın Aladağlı’nın etkisiyle aşıklık geleneği ve türkülerle küçük yaşlarda ilgilenmeye başladı. Köylerine gelip giden aşıkları dinleyerek kendini geliştirdi. Aladağlı’nın dışında Reyhani (1932-2006) ve Sarıkamışlı İhsani’den etkilendi.
Aşık Hasretoğlu seninin güzelliği nedeniyle meclislere katılmaya başladı. Aynı dönemde bağlama çalmayı da öğrendi. Sülalesinin lakabından yola çıkarak Hasretoğlu mahlasını kullanmaya başladı.
Askerden sonra bağlama çalmadan uzaklaşan Hasretoğlu, şiirlerini de genellikle belirli bir çevre dışına aktarmadı.
Aşık Hasretoğlu’nun şiirleri son dönemlerde Sadık Miskini tarafından toparlanarak arşivlere aktarıldı.
KAYNAK:© BeKa Sitesi
)(-)(-)(-BUĞULU CAMLARA YAZDIM ADINI-)(-)(-)(-341-)(-)(-)(
Önemli geçitsin Türk ellerine
Bellidir tarihte yerin Kağızman
Selamlar söylerim sert yellerine
Mazin de güzel ve derin Kağızmaz
Digor’dan dağlardan iner suların
Sarp kayalıkların dik vadilerin
Gönlümü şen eder yaban güllerin
Göze de suların serin Kağızman
Kayısı yetişir sana özeldir
Ozanın dilinde türkü gazeldir
Yaz bahar ayları nede güzeldir
Oynanır halay’ın, barın Kağınman
Beli saran kemer kalınlık gibi
Başı çevreleyen alınlık gibi
Karşıdan bembeyaz gelinlik gibi
Senin dağlarında karın Kağızman
Mor ile kızıl renk sarmış dağları
Aras vadisinde bahçe bağları
Mezra gibi küçük küçük köyleri
Ne idi kendinle zorun Kağızman
Fazili,Ulusoy Aşık Turani
Cesimi,Endami,Dereli yani
Emin Yılmaz,Yusuf güçlü var hani
Çoktur aşıkların er’in Kağızman
Gelipte ben sana konuk olmuşum
Sende yemek yiyip nefes almışım
Seninle ağlayıp sende gülmüşüm
Göremedim senin nar’ın Kağızman
Aras deli akar Hazarı bulur
Lüzumsuz her yerin çok iyi bilir
Fahri de olsa hemşehrin olur
Nasıl inler sazın,tar’ın Kağızman
Sadık Dağdeviren
Aşık Lüzumsuz
5.0
100% (24)