Biz ancak bize hayran olanları can ve yürekten överiz. la rochefaucauld
Fulya CODAL
Fulya CODAL

kızıl veda

Yorum

kızıl veda

10

Yorum

14

Beğeni

0,0

Puan

2680

Okunma

kızıl veda

kızıl veda







lütfen alın
lütfen kırıl söyleyeceklerime
kız
öfkelen
benden nefret et
yalvarırım
bir kalbin olduğuna inanayım

//Beşerler//















teselli edecek bir cümlen yoksa lütfen sus!
zaten ihtimallerimi sende yitirdim
(galiba bu acımtırak yüzünü de öğrenmeliyim sevmenin)

yanlış şehirlerde yakalandık geveze ayrılığa
bir beyaz mendil bile sallamadın ardımdan
ben sana neden tutuldum
nerden takıldın da girdin görüş alanıma
hem nerede aykırı bir söz ettim duvarlarına da; hatrından düştüm
’devrime inanmak gibi bir şey’ değil miydi
bir zamanlar ’yolunu gözlemek’ oysa
İdris Özyol öyle söylememiş miydi Petra’ya da?
ama istemiyorum artık
süsleyip sözlerimi boyamayacağım yamalı çatlaklarını
sızımı sızında
rengimi avuntularında kaybettim
tüm tuvaller yakılsın umurumda değil

ufalanan kırıntılar gibiyim
beklentisiz nasıl sevildiğini bilmiyorum!
duygularım çapraz meridyenlerde istikametini şaşırdı
kamburu çıkmış aşk ekseninde dönerken
kıblem tersyüz edildi senden taraf / bertaraf
tavaf ettin/ettim/edildim ama nerdeyim
kargacık burgacık bir el yazması
ve Ankara’da fena ayaz var
(ha bir(e) de yağmıyor hala siyah kar)
hakmış hukukmuş! senin olsun baldırı çıplak satırlar
eski zaman armağanı imtiyazlarımı
yine sana bağışlıyorum

yüze çekildi öfkem
karaya vurdu aşkım
dibe çöktü parmak uçlarının değdiği şiirlerin lekesi
gitmeli! benden taraf

içimde yüzlerce fırça darbesi
geçmişin hesabı çeteleler ve isyan ve karmaşa ve dirençsizliğim
benim kabahatim
parmak hesabı yapmaktan bile aciz hesapsızlıklarım var / sana dair

elimde spatulam geçmişi kazıyorum
kazıyorum da çıkmıyor, oyuklar açılıyor içimde bin kat
midem bulanıyor
bir şey olacak
kafiyesiz dizelerle kalem kağıt kusasım var
içimi döksem içine
içimi ayıklar gibi ömrümün kalan sefilliğine
bir yaprak daha düşmüş ne çıkar

’varla yok arasındayım’ KeskinBirHAN kadar
anlat desen anlatamam
şeffaf bir dosya gibi kaldır ruhumu da bir bak
hadi_sene kırık omurgalarımı teyellesene derime
yıldızlar dökülüyor’muş öyle diyor Turgut Uyar

hiç özlemedim dersem ne yazar
gerçekten özleyenler mecalsizdir biraz
sözlerim ağzımda bir yumru kadar
y u v a r l a k
yükü ağır ve geçiş dar

ağrılar biriktirdikçe gördüm
kızıldan bir ırmakmış saçlarımda tutunduğum örgüler
sorgusorguvesorgularlabeynimikemirme
ben şimdi güçsüzüm ya
bir itirafsa bu; hepsi bu kadar
Allah aşkına üzerime gelme
anlatabileceklerim şimdi bunlar

-dilimi onaramadım
hala
kekeme bir vahşiliği var-

bir yerden gelmiştim; yarım
bir yere giderim; yarın
beni de unutacaklar nasılsa
içlensem ayıp olur mu?
bölünmemiş ekmek gibiyken kalbim büsbütün
hiç paylaşmamışken hecelerimi
mırıldanmamışken bir tutam bile
ölmeyi bildiğim için daha önce
yaşamamı isteyecekler bu kez
bu kez onları dinleyeceğim gibi
öyle ya; herkesin umudu bildikleri kadar

ey ölüm!
boşluklarda sancıyasın
sevdiğim herkesi aldın
bağışlamadan kimseyi devirdin aklımı uçurumlara
siyah, simsiyah bir kabuk bağladım
denizler gibi yosun tutarken maviliğin
içimde eridin, sonra, sonrası kavim kırıklığı
yağmur soğukluğu
ve devrimlerin edilgen cesurluğu

yüzüm diyorum sude
gözlerim bak sude
ayyaş ve sağ salim hala korkum
açığa çıkması yakın
hayatı yumruklayasım var / bezeye be(n)zeye

niyet ettim onu sevmemeye
’aslında!’ aslında; çok zavallı bir kelime
ümidi hep biriktirir ya ceplerine
benim acım senin sevincini incitir
benim sevgim senin kederine denk gelir
diye bekleye bekleye tükendi hevesim
ki uyuşmuyor artık tutuşmalarımız
yokluğunu ihya ettin, beni harap ettin
ne ferfecir yanılgıymış bu!

çoktan eskidi yüzün
ekşileşti sohbetlerimiz
tüm saçma sözlerime binaen
bizi azat ediyorum
ne diyeceğimden emin değilim
varlığını içimden de olsa es geçiyorum
benden daha mutlu değilsin biliyorum
beyazlığa doğru yürü
ama karanlığıma karışma


ve bu kez sakın korkma!
dokunmayacağım yalnızlığına...









fulya/ocak2012ninilkşiiri





Paylaş:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Kızıl veda Şiirine Yorum Yap
Okuduğunuz Kızıl veda şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
kızıl veda şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
asiyildizi
asiyildizi, @asiyildizi
25.7.2012 18:07:53
bir yerden gelmiştim; yarım
bir yere giderim; yarın
beni de unutacaklar nasılsa
içlensem ayıp olur mu?
bölünmemiş ekmek gibiyken kalbim büsbütün
hiç paylaşmamışken hecelerimi
mırıldanmamışken bir tutam bile
ölmeyi bildiğim için daha önce
yaşamamı isteyecekler bu kez
bu kez onları dinleyeceğim gibi
öyle ya; herkesin umudu bildikleri kadar

begenıyle okudum sayfanızdaki uğur böcegı konmuş şiirinizi
selam ve saygılar sakaryadan
tanrıverdi odaucar
tanrıverdi odaucar, @tanriverdiodaucar
14.7.2012 00:10:41
güzel şiirleriniz...kutlarım...
Ümid Harun
Ümid Harun , @umidharun
22.3.2012 06:55:33
şiir medeniniz artarak büyüsün sesiniz kısılmasın.
tebrikler selamlar.
aşık talat kurtoğlu
aşık talat kurtoğlu, @asiktalatkurtoglu
30.1.2012 21:35:18
yüreyinize kaleminize sağlık gerçekten harika şiir ellerine sağlık saygılar sunarım
meltemecem
meltemecem, @meltemecem
23.1.2012 06:59:11
muhatabı alınmalı bu şiirin vay be dedim içimden...nasılda ustaca...vay be...(bu arada keskin birhan çok iyiydi)

sevgiler tatlım

meltemecem tarafından 1/23/2012 7:01:26 AM zamanında düzenlenmiştir.
sibel yunlu
sibel yunlu, @sibelyunlu
22.1.2012 22:53:59
asi...
ve geriden de gelse kararlı.

şiirle kal şaire,
sevgilerr...
Kalimera.
Kalimera., @kalimera-
22.1.2012 11:54:41
Perdelerini karanlığa kapat Fulya' m
bak nasıl da parlayacak gökyüzünde yıldızlar...

...

Maşallah deli kadın, nasıl da yazmışsınn
ancakkk

"ey ölüm" le başlayan bölümde bitirse idin şahane olacakmış... Bir kere de öyle bak canım benim.

Oraya kadar enfesti akış, o söz oyunların, aliterasyonlar, mecazlar, cinaslar cirit atıyordu şiirinde
mana ise zaten oldukça kalabalık ve derin

NİCE GÜZEL YAŞAMAKLARA DİYORUJM CANIM, NİCE NİCE...
Angie
Angie, @semaenci
22.1.2012 11:39:14


Sevmek uzaklarda açan bir masal çiçeği. Hani o beklentisiz sevmek işte...
İmitasyonlarını elinde tutanlar -mış gibi yapıp sevgi kelebeği rolünün hakkını verme telaşındalar.
Oysa masallara hâlâ inanıyorum ben.

Sevgimle.



HakkınSesi
HakkınSesi, @hakkinsesi
22.1.2012 04:38:08
Bazı şiir yazmaya çalışanlar vardır ki; şiiri bir cümle kadar kısa gelir, ne kadar uzun da olsa! Bazı şiir yazmaya çalışanlarda vardır ki; senin gibi, onlar bir cümle yazsa, şiiri bir kitap kadar hacimli ve de geniş manaları ihtiva eden bir esere dönüşür.

Gördüğüm üzere ve rastgeldiğim miktar da, şiirin içinde daima karamsar bir dehliz ve içi gözükmeyn bataklıklar var. Mesela daha başlarda: '...ama istemiyorum artık, süsleyip sözlerimi boyamayacağım yamalı çatlaklarını' ve sonrasında ki o içinde çıkılmaz dehliz ki:' sızım sızında, rengimi avuntularımda kaybettim, tüm tuvaller yakılsın umrumda değil' tarzı mısralar, aslında şiirin kendi kendisine hücumu ve de harakirileri. Mesela Petra'nın ilk mısrası: 'Devrime inanmak gibi bir şey senin yolunu gözlemek, ve işte devrim; pencere gözüktüğün birkaç dakika!' Aslında İdris Özyol bile daha toprak rengi diyebilirim senin şiirlerin yanında.. İntiharları en azında kendi içinde yaşatmadan, mesela örneğini verdiği pencere kenarı gibi, bir kuşun konabileceği bir yerde umudun dahi olabileceği söyleyen cinsten. 'Ama umut demek değildir ki her şey insanın istediği gibi olsun Esas umut, insanın kendine olan güvenini kazanıp, başını kimselerin eğmemesini sağlamaktır diyen' bir neyzen gibi, kelimeler biraz daha çelişkisini atmalı üzerinden.

Peki desen ki: 'Hadi ben senin dediğin gibi yazmaya çalıştım. İşte, çok canlı, Fuşya'nın ahenginde örneklemeler ile şiirimi süsledim. Bu beni ifade edebilir mi, eder mi?' Elbette etmez! Zaten eleştri olamadığı için benim söylediklerim, sanki şiire dokunan, şiirin devamında bir aks gibi!


'yüze çekildi öfkem
karaya vurdu aşkım
dibe çöktü parmak uçlarının değdiği şiirlerin lekesi
gitmeli! benden taraf'


derken mesela, 'Bir insan nasıl olur da başı dik yaşayabilir, daha onurlu olabilir; olmalıdır?' sorusuna gizliden bir yanıt veriyor gibi. İnsanın her sözü şiirdir aslında. Bu bir genelleme değil. İnsanı bazen bir kedinin miyavlaması, bazen bir bebeğin agu aguları, bazen de en küçük kelimelerle kurulmuş 'Arkadaş, dayan be bu hayata!', 'Bu da gelir, bu da geçer!' tarzı bir cümle dahi olamayan ifadeler bile şiirdir. Çünkü insanın duygularına tercüman ve de tamamlayıcı özellikleri vardır. Özellikle; 'Gitmeli! Benden taraf' derken, aslında toprağa sabitlenmiş dağların bile hareket ettiğini zanneder insan. Çünkü esas kendine bağlı, kendine mahpus olmuş; tutkun, biçare ve zavallı; ataleti yüksek varlık kendisidir. Bu yüzden kendine gidebilmeler yakıştırmak bile bir şiirdir başlıbaşına!


Gerisi aynı karanlığın, beyaza çıkamama serüveni.

Ve insan şairim diyor bu sefer sona doğru bitmeden:

-beyazlığa doğru yürü
ama karanlığıma karışma!




Hürmetle ablacım..
Ozan İhlasi (Bekir Akbulu
Ozan İhlasi (Bekir Akbulu, @ozan-ihlasi-bekir-akbulut
22.1.2012 01:35:48
yüreğine kalemine sağlık çok güzel tebrikler
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL