3
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
1367
Okunma

Ahh…
Benim göğsümde tez solan düşüm
Ne tez giydin ayrılığın kombinezonunu.
Kaç yeminin vardı kulaklarıma çivilediğim
Kaç vaatler sunmuştuk bugünlerimize.
Ölüm soğukluğundaki yatağıma
Sensiz giriyorum şimdi bak.!
Saçlarını okşayan ellerim
Umut doldurduğum yüreğimle
Boynu bükük şimdi…
Ne çabuk giyindin ayrılık kefenini
Beni çektiğin o;
Yalnızlık dehlizlerine mi bırakıyorsun yeniden,
Sensiz başlattığım Mavi düşümü
Sonbahar rengine mi terk ediyorsun
Ardına bile bakmadan.
Düşlerimize bir kibrit mi yakıyorsun
Hayallerimizi ateşe mi veriyorsun acımadan…
Bak beğendin mi yaptığını
Şimdi kaç baykuş tüneyecek kayıp kimliğimize
Kaç akbaba çöreklenecek kim bilir
Sanma ki incinmiş gururumuza diyet vereceğim aşkımızı
Ne seni yem yapacağım bu kahpe yazgımıza
Ne kendimi sebil…
Yoksul düşlerimi yaşatacağım yine
Sen gelsen de gelmesen de üryan düşlerime…
Gözlerimi yetim bırakan vedanın ardından
Yeni bir düş yeşerttim bak
Şimdi bıraktığın enkaz yığınını diriltiyorum…
Hadi yüzleş kendinle
O kasırgalı aymazlığımıza tek sebep
Bu koca çınar mıydı?
Yok, muydu salkım süğütün vebali
Suya ram eden o söğüt, çınara neden eğilmemişti hiç…
Sebil mi idi aşkımız,
Sezon sonu indirimi mi idi vitrinlik
Bir alana, bir bedava…
Yoksa;
Haydi, koş vatandaşşş
Diye haraç mezat satılan…!!!
NE DERSİN…?????
Yaklaşan yeni yılınızın yeni umut ve mutluluklarla geçmesi dileği ile dostlar...SEVGİ VE SAYGILARIMLA.
İbrahim ALTIKULAÇ
“Senin uğruna”
5.0
100% (3)