Hani gittin ya
Sanma omuzlarım düştü
Yıkıldım, çöktüm kaldım.
Sanma kızılca kıyametler sardı dört yanımı
Ve bir sıtma krizi böldü gecenin bir vakti uykularımı…

Sen gittin ya;
Bir kara Çarşamba’ya yazdım adını
Üzerine de bir özür not düştüm.
Kusura bakmayın bayan
Ben burjuva sevginizde ölmüştüm.
Siz bilmesiniz Anadolu sevdasının kokusunu
Otobüs duraklarına benzer sizin yüreğinizde taşıdığınız
Birinden iner diğerine binersiniz ne fark eder ki
Ama ya bir de sert kaya ya çarparsanız
Maazallah un ufak olursunuz da parçanız bulunmaz
Ara ki bulunsun hangi keneften çıkacak kim bilir
Ya da bir çukurda yok olur esaminiz…

Hani gittin ya
Bir huzur kapladı yüreğimi
Varlığında afakanlar sarıyormuş meğer beni.
Abdest tutmaz yüreğinizle diliniz ne söylerse söylesin
Kandıramazsınız ya size can vereni, evreni var edeni
Meğer varlığın imiş beni saran şeytan üçgeni
Kurtuldum…

Hep sızlanırdın ya
Görmediğimi de gördüm yaşanasıları da yaşattın diye
Nedir görmediklerin anlamadım ki
Birileri gibi bir yerine bir şey mi …tuk?
Sen değil mi idin dünü nefretle yâd eden
Ne oldu da kıymete bindi, yoksa bir yerin mi kaşındı
Kusura kalmayın bayan ben kaşağıcı değilim…

Yürrrüüü;
Kaşağıcılar birkaç kat aşağıda.!!!

İbrahim ALTIKULAÇ
“Senin Uğruna”