8
Yorum
4
Beğeni
5,0
Puan
6262
Okunma

Ruhumu hazin bir öyküye prangalayıp
Yarı uyanmış beynimde
Bahara uyanır gibi
Uyanışımdın sen
Eksik kalmış tebessümlerimize
Kalkan ettiğimiz hazin gülümsemelerle
Başlamıştık sözlerimize
Bir sen görmüştün
Gülümseyişimin kıvrımlarındaki
Hüzünlü yalnızlığı
Yorgun yüreğimde ne sevdalar biriktirdiğimi
Sezmiştin nasılsa.
düşlerimiz örtüşüyordu işte..
Bahar müjdecisi gözlerin eksikmiş oysa
Hayatı güzel kılmaya iki yaralı kuş misali
Tutunduk yaşamlarımıza
Belki astarımız kumaşımızdan pahalı idi
Ama kim bakardı kumaşımıza
İnsandık;
Ve inandık mutluluk oyununa
Düştüğümüz yerden kalktık çoğu zaman
Çürüyen dizlerimize aldırmadan
Yürüdük menzilinde aşk’a…
Aşk acı çekmek derler ya
Hazırdık acı çekmeye
Örselen sekte
Düşmemeye yeminli
İki bedendik.
Şimdi
Ne zaman
Lodos esintisi gibi bir
Bir gülümseme yerleşse dudaklarıma
Bil ki;
Buruk bir ayrılık türküsü yürüyor
Üzerime…
Gül o zaman sen
Hep gül.
Sen konuştuğunda
Bir serçe kanatlanır yüreğimde
Umut taşır yara bere içindeki sesin
İliklerime yayılır nefesin
Nah şurama bir hal olur
Taş basarım…
Sevdaya dair biriktirdiğim ne varsa
İçimde
Cümlesi ile
Sensizliğe isyankâr
Senli zamanlar istiyor yüreğim
Kesme kanadımı benim
İflah olmaz bedenim
Ağır aksak
Kelimeler geçiyor ömrümden..
Yüreğimin kuytusunda
Biriktirdiğim sessizlikler
Buram/buram sen kokuyor
Sen kokuyor efelekler...
Bir umudun kapısında
Sensizliğin
Çaresizliğine düşürme beni…
Hayat işte.!
Düşe kalka yürüdüğümüz bir yol
Yok, bize bizden başka uzanacak bir kol
Sevda denilen şey kızılca kıyamet yakan kor
Ya yak beni ya öldür, sanma ah_u zar olurum
Gül o zaman sen
Hep gül.!
Ben kurban olurum
Gül sen hep gül…!
İbrahim ALTIKULAÇ
“Senin Uğruna”
5.0
100% (6)