6
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
2824
Okunma

Adı Mahinûr ( 1 )
Adı Mahinûr idi zeytin gözlü güzelin,
Öyle bir güzeldi ki mührü gibi ezelin
EfsÛni gözlerinin bakışları yaralı
Güneş esrik gezerdi ona gönül vuralı
Kara kaşlar yüzünde resim gibi asılı
Yürekleri kül eden bakışları basılı
Gümrah saçlar havada ahenkle raks ederdi
Bulutlar hasedinden yağmur olur giderdi
Edâ’sı Mahinûr’du nazları Mahinûr’du
İlahi gönüllerde o ne aşılmaz sur’du
Yüzünde gamzeleri tıpkı bir bahar gibi
Kıvrımlarında insan yakan gizli hâr gibi
Musiki gibi sesi kadifenin gözyaşı
Sultanlara mahsustu asil dik mağrur başı
Bir mahalle aşıktı mâh çatlatan yüzüne
Nice canlar yanardı sitem düşse sözüne
İki katlı evinde atlas perde asardı
Mahinûr nine’siyle ne de mutlu yaşardı
Ninesi tam osmanlı kartal bakışlı asil
Mahinûr ninesine yakışır örnek nesil
Nisan yağmurlarıyla mahalleye akmıştı
Saçlarının yanına beyaz güller takmıştı
Bir şenlik bir kıyamet mahallede curcuna
Onun geldiği o gün o gün dindi fırtına
Nerde bir hasta duysa yardımına koşardı
Ya da bir yoksul görse merhamette coşardı
Çok sürmedi bir an da sevdirdi kendisini
Yüreği gül-feşân dı saçardı handesini
Efsûnlu bir daire bulunduğu her nokta
Gölgesi bile vakur varlığında ve yokta
Sabah saat dokuz da balkonuna çıkardı
Kapıyı açar açmaz bir nur gibi akardı--
Adı Mahinûr ( 2 )
Bahçenin duvarları sarmaşıkla bezenmiş
İçinde manolyalar boydan boya uzanmış
Yüzyıllık ahşap konak kalmış paşa dededen
Kimbilir ne acılar, gözyaşları va’deden
Evin dört bir yanında saçakları oyulmuş
Öksüz göçmen kuşlara âşiyânlar koyulmuş
Kaldırımlar yürürken adımını sayardı
Onu gören yıldızlar hasedinden kayardı
Mehtap onunla doğar ve onunla batardı
Gecenin kalbi bile ismi ile atardı
Hicâp gülü gibiydi gözleri daim yerde
Onun hicrânı bile sadre şifâydı derde
Balkon da saksısında fesleğenler açardı
Onu gören kumrular daha mutlu uçardı
Sümbülü çatlatırdı misk Amber râyihası
Kaç yetim-i sevdanın kaç asırlık duâsı
Derde aşık olmaktı onu sevmenin adı
Ara yok Kâinatta asla bulunmaz tadı
Her gece Âsûmân da hayâllerde misafir
Elini dokunduğu taşlar zebercet safir
Firdevsi bir rüyaydı aşkına aşık olmak
Yanarken alev alev aşk-ı daimi kalmak
Mahinûr’du Mahinûr aşkta mahi kalpte sur
Mahinûra râm olan kalpte olurdu huzur
Hüzün dolu bakışa taş olsa da dayanmaz
Öyle bir yanardı ki ateş değsede yanmaz
Bir yanı çocuksuydu diğer yanı hüzünde
Baharlar tutuşurdu Mahinûrun yüzünde
Sanki bir melek gibi süzülerek gelmişti
Gelirken nokta nokta bulutları delmişti
Köşe başı beklerdi hayran-ı avanesi
Mâhinûr’un ölümsüz hasretli divanesi
Çıktı çıkacak derken gözler yolda çürürdü
Lakin bakkal çırağı onu hergün görürdü
On yaş daha olsaydı ah bir on yaşı daha
Çırak olduğu için şükrederdi Allaha
Her sabah sepetiyle eve giderdi çırak
Oysa bakan gözlere yıldızlar kadar firâk
Makberî - Ahmet Akkoyun..
daha önce sitede asılı olan Adı Mahinur adlı şiirimin 1. ve 2. bölümünü değerli gönül dostum Arslan Baykara tek mp 3 olarak seslendirdi ve Ayfer Yaba da klip hazırlıyarak you tube ye verdi şiirler okurken karışmasın diyede ikisini tek sayfaya alarak mp 3 le beraber okumanızı istedim zira mp 3 iki bölüm birden saygı ve selamlarımla şiirlerle ve şiir tadında kalınız
you tube deki link aşağıda ama buradan link faklı çıkabilir
www.youtube.com/watch?v=lLokdCxZBoc
eğer bu link farklı çıkarsa bunu buradan alır msn ye kopyalarsanız sayfa açılır
5.0
100% (1)