Tersine oyulmuş bir ağaç kabuğu yüreğim
Aşka bağladığım umutları bir sel götürdü
Hangi bilmecenin çözümsüzlüğündeyim
Hangi sevinin hicranı yakıyor göğsümü!

Yaşamsal bir iksir kokun, gönder yelini
Renkler üşüşüyor özleminin kumsalına
Yapayalnızlığım mahur bir sevda bestesi
Bitir bu bekleyişi, sonra savur küllerimi

Yağmur kendi toprağını doyuruyor önce
Vuslat diyorlar imkânsızlığa, mevsim kış
Doyumsuz bir şarap mutluluk, iç ömrünce
Sevinin harfleri dağınık, düşlerde yakarış

Yalanla örülen bir sırrın bahçesi kâinat
Dert ağulu bir lokma, aşımızda gözyaşı
Gönül tahtında isyan, yaşamak müşkülat
Duygu kurban hicrana, hak arıyor şeriat

Kurşun adres aramıyor, uykusuz zaptiyeler
Sensizliğin alaborasında gemiler, batıyor
Lal isyanda şarkılar, sazımda kırık güfteler
Uyurum yokluğunda ölüme, özüm ağlıyor

Sorma vebalimi, sızımın köşkünde düğün
Ruhumda artçı bir deprem, ayazda bayram
Mağrur bir yeldin, sensizlikte çok üşüdüm
Çocuklar gömsün cesedimi, hiç ağlamadan

Selahattin Yetgin