1
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
1815
Okunma

Görüneni değil,
aynaları kırıyordun hep sen
karşında istediğini göremeyince....
Bu yüzden
hiç bir tren seni yolcu edemezdi.
Sadece önünden göz kırpıp geçerlerdi .
Sense saate bakardın durmadan,
olduğun yerde bekleyip
zamanda kaybolmuş bir bilinmezi.
Yokluğu elindeki kağıtlara resmedip
verirdin şiir diye rüzgârın koynuna.
O gelmeyince yapraklarını savurup
İstasyonları yağmalardın son bahar sayfanda.
Ben senli yarınlar taşırdım bavulumda,
yorulmadan.
Terimi alnıma gurur nişan edip
koşardım sana..
Sense hep onu beklerdin,
ölümcül hastanın şifası gibi.
Gelmeyeceğini bile bile
vicdanını koyup cüzdanına
biletimi verdin avucuma.
Sözlerimi değil
dilimi koparttın her defasında.
İki karanlık birbirine karışsa ne olurdu ki?
İki ayna birbirine baksa?
Hem siyahlar birbirine karışsa
fark eden mi olurdu?
Ayrılsalar gelir miydi karanlığa gün doğumu ?
Olmadı...
Yüreğim sana uymadı.
Yarası birbirine benzeyenlerin kaderine
zaman yalnızlıkla mühür bastı.
Ben sende,
Sen onda,
O bir başkasında Aralıkta kaldı...
Gülşen Mavi
5.0
100% (5)