Yaşama merhaba dedin mi hiç ?




Bir elin tuttu mu hiç diğer elini ?
Kendinle barışmaya giden o daracık sokaktan geçmeyi denedin mi hiç ?



Alnına mutluluk kurşunu sıkmayı hayal ederek öldün mü,
Sonra dönüp de, aynadaki kırmızı gözlerini beğendiğin oldu mu hiç ?

Geceyle gündüzü karanlık bir odada sarmaş dolaş gördün mü hiç ?
Gülümseyen ruj lekesi içinde miydi kadehler ?


.
.



Hiç yoruldum demeyi denemeden önce, karıncaları izlemeyi denedin mi ?
Bu ne telaş dediğin oldu mu yüreğinin taa dibinden ?
Bu ne minik ayaklı koca işçiler dedin mi hiç ?
Nereye bu harıl harıl koşuşturma, diye kendine sordun mu hiç ?

Gümm, diye bir ses geldi mi hiç kulaklarına ?
Bu sesi, bu küçücük ayaklar çıkaramaz dedin mi şaşkın gözlerine ?



Sonra yollara bakıp güldün mü hiç ?
Off dedin mi insanlığa hiç ?...
Bu sizin yollara döktüğünüz mutluluk kırıntıları dedin mi hiç ?


.
.


Hiç ebemkuşağının renklerini bulmaya uğraştın mı ?
Hiç karıştı mı bütün renkler birbirine ?
Hiç sana çaktırmadan darılıp gitti mi ebemkuşağı ?
Hiç koştun mu kendi ellerinle bozduğun ebemkuşağının ardından ?




Küt diye bir ses geldi mi yeniden kulaklarına hiç ?
Benim adımlarım, karıncaların adımlarından büyük dedin mi hiç ?
Aklına insancıkları toplamak geldi mi hiç ?
Hiç düşün peşime dedin mi ?

Döktüğünüz mutluluk kırıntılarını toplayacaksınız gelin benimle, gidiyoruz dedin mi?
Hiç ?







günlerdenbirgün2011Davidoff





Hiç bir ırmağın kıyısında can çekişen karıncanın ağzına serçe parmağınla su verdin mi ?... M. ALTAN


Gökyüzünün eteklerinden topladın mı yıldızları hiç ?

Sardın mı geceyi hasretle hiç ?

Bekledin mi güneşi kör saatlerde hiç ?... Emine Güner / Gizemli Yürek



Avuçlarımda yüreğim, tutmayı denedin mi hiç ?
Ayrılığın isli kokusunu ruhuna çektin mi hiç ?... kul düşünce

Soru işaretleriyle dolu bir çizgi üzerinde DÜŞMEDEN yürüdün mü hiç ?... Sultan Hürrem