25
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
1447
Okunma
Etmedi mi (Neyine Güvenem)
Neyine güvenem yalan dünyanın
Kerem’i yandırıp kül etmedi mi
On bir ay bülbülü ettirdi feryat
Gül için bülbülü lal etmedi mi
Bülbül aşık idi gonca güllere
Arzusun söylerdi esen yellere
Mecnun Leyla için düştü çöllere
Ferhat’a dağları yol etmedi mi
Çobanoğlu yaram döndü çıbana
Kurduğum bağlarım oldu virane
Kardeşi Yusuf’u attı zindana
Kaderi Mısır’da kul etmedi mi
Murat Çobanoğlu
1940-2005. Kars’ta doğdu. İlkokulu Kars’ta okudu.
İlk bağlama derslerini Çıldırlı Şenlik’in çırağı olan babası, yörenin usta aşıklarından Gülistan Çobanlar’dan aldı. 14 yaşlarında türkü söylemeye başladı.
1966 yılından başlayarak sürekli olarak Konya Aşıklar Bayramına katıldı. Birçok kez çeşitli dallarda birincilikler aldı.
Aşıklık geleneğinin bir parçası olan türkülü hikayeler anlatma konusunda da başarılı örnekler veren Çobanoğlu, kendi türkülerinin yanısıra usta malı türküleri de genç kuşaklara aktardı.
Türkiye’nin her yerinde bilinen, tanınan Çobanoğlu yıllarca radyo programları yaptı. Halk edebiyatı ve aşıklık geleneği üzerine çeşitli seminerler verdi. Şiirleri çeşitli dergilerde yayımlandı. Türkiye dışında, Avrupa’dan İran’a dek birçok ülkede konserler verdi, yarışmalara katıldı. Azeri aşıklardan Elesker ve Gaşem’le karşılaştı.
1971 yılında Kars’ta açtığı, özellikle usta-çırak ilişkinden her alanda aşıklık geleneğinin sürdürülmesinde katkısı anlamında bir okul niteliğinde olan Çobanoğlu Halk Ozanları Kahvesi yörenin aşıklar merkezine dönüştü.
Onlarca plak ve bir o kadar da kaset dolduran Çobanoğlu’nun 2 tane de altın plağı bulunmaktadır.
Çobanoğlu’na ilişkin Ali Kafkasyalı’nın hazırladığı »Aşık Murat Çobanoğlu, Hayatı-Sanatı-Eserleri« (1998) adlı bir kitap bulunmaktadır.
Ankara’da öldü, Kars’ta toprağa verildi.
KAYNAK:© BeKa Sitesi
*
.....................................................................
)(-)(-)(-BUĞULU CAMLARA YAZDIM ADINI-)(((-286-)(-)(-)(
Sende göçüp gittin ey Çobanoğlu
Sena da bu toprak gel etmedi mi
Sevenlerin gelip mezar başına
Kuruyan otları gül etmedi mi
Demek ki burası geçici durak
Bu yüzden kin ile nefreti bırak
Yüce Peygamberin bindiği burak
Yedi kat gökleri yol etmedi mi
Bazan deli ırmak oldun çağladın
Yürek yaralandı kara bağladın
Zaman geldi gizli gizli ağladın
Gözünde yaşları sel etmedi mi
Kader ağlarını ördü hal harap
Hayır,şer mutlaka sendendir yarap
Yeri geldi ayaklara bir turap
Kuru bir hasırla çul etmedi mi
Hüzün rüzgarları esti dağıttı
Çile bizi yaşamaktan soğuttu
Zaman denen zalım çabuk öğüttü
Geçmez bakır para pul etmedi mi
Ben de anlamadım dünlere n’oldu
Sevdi bir güzeli saçını yoldu
Tutunduğu her şey elinde kaldı
Sonunda bir kırık dal etmedi mi
Lüzumsuz gün gelir sende gidersin
Yaptıysan kötülük bedel ödersin
Yolun sonu görünüyor ne dersin
Sende yaraları dil etmedi mi
Sadık Dağdeviren
Aşık Lüzumsuz
5.0
100% (23)