deniz günü beklerken
lacivert sabahlığını geçirirmiş sırtına.
baktım/ inan...
manzara bakımından hoş
...da boş.
benim kıyılarım ayrılığa... / hem
gittiğinden beri gün mü var?

sabahlık giymiyorum.

kapatmıyorsam
küfretmemem lazım fakat
tam "kıvrılayım rüyaya" diyor yorgun kederim;
radyom ayrılıktan...
aşktan falan söz ediyor
anlamlı bir sebebe kavuşuyor
küfürbaz dilim
çünkü o şarkı da diğerleri gibi
gelecek misin?/ yoksa...
gelmeyecek mi bahar?

söylemeden bitiyor.

ne seni çağırmaya yetiyor gücüm
ne şu arsız umudumu kovmaya
diyelim ki gözlerimi yumdum da
gözlerini umdum/ uyku…
gitgide eriyen bir bedeni ağırlayan yarama
tuz yağmurları gibi bardaktan boşanıyor
rüyalarım yanıyor…
aptal gecem uyumuşumdur sanırken
kirpiklerim kadim dost

onlar benimle sabahlıyor.

“korkmuyorsan sevilmekten.../ hem
korkusuzca seviliyorken bu gidiş neden?”
farkındaysan epeydir kalbini çınlatmıyorum
yalnız…
bir iskarpin geçirip de ısıttığın ayakların
iklimi her mevsim serin şiirlerime bir gece
sıcacık bir tek hece bıraksın istiyorum
ben onların eşiğimdeki izlerini bile hâlâ…
ılık tutuyorken bu arzu?

anladım… artık çok oluyor.

deniz günü beklerken
lacivert sabahlığını geçirirmiş sırtına.
evet/ ege/ marmara/ diğerleri/ tamam ama...
ölüdeniz de mi?

ben biliyorum
o ak kefen giyiyor.

JD