4
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1604
Okunma

gri bir çarşaf gibi
siyaha dönüyor denizde gün
ah keşke der gibi bir iç çekiş
kayalıkları vuruyor usul usul
şehir uykulu artık
gecikmiş güz akşamı
martılar sessizliğe arkadaş bu gece
sahilde yalnız ölüm serinliği
her nerdeyse orda kalanlardan biriyim ben de
üşüyorum bu sessizlikte
seninle bir zamanlar mıydı
yoksa zaman sensiz mi kalmış
gölgelerin oynaştığı bu yerde
gülümsüyorsun belli belirsizce
var gibi
tüm yokluğundan sıyrılarak
hiç söylenmemiş kelimeler gibi
yalnızca gözlerin
yine daldığım hüzünlü kahverengi
bir bahar meltemiydi işte
başımızda esen seninle
şimdi bu ay ışığında
yakamozlarda ışıldayan bir şeyler var senden
nice zamanlar geçti oysa dün gibi hala
içimde ince bir sızı var
işte hepsi bu
anlatması zor
derinlerde inleyen sessiz bir şarkı gibi
susmalı artık kelimeler
aslında gülüm işin gerçeği
hatıralar yorgunu bu dünyada
her şey bir yalan
ne senden
ne de benden hiç bir iz bırakmadan
geçip gitti işte zaman ...
sevgimizin aşkımızın üstünden
sene geçti mevsim geçti ay geçti
bu aşkın bu sevdanın üstünden
yağmur geçti dolu geçti kar geçti
Mert YİĞİTCAN
09 11 2011
beykoz / istanbul
5.0
100% (2)