11
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
955
Okunma
"de_soulmate" ye sevgilerle
aralanmıyor ketum yüzün
parmak izini kâğıtlara bıraktığın hüznün
çözülmüyor lehçesi
her istasyonda ıssızlık
söz yoruldu
bulamıyor yolunu
beden ayrı
ruh ayrı yerde mahkûmiyette artık…
diklendikçe düşüp
ve her düşüşünde sana çarpan el
başkalarını, kendi içinde yeşertirken
sana değmeyen su/ senin…
siren seslerine aldırma
âşinâsın sen buna
gaipten sesler varsay onu
güçsüzdeki umar kanamasına
silik gölgelerin sonsuzu
düşer göz izlerine
ona geldiğim gün
bir çocuk utancıyla pembeydi yüzüm
dalında kararan üzüm gibi
karardım günbegün
koparılıp, ezildim ayakaltı
ve sonra
şarap oldum, içtim kendimi
son sürat
yürüyorum iki heceliye doğru
bardaktan boşalır gibi boşalıyor içimdeki kan
su söndürmüyor alkolu
bak!
acıkan düşlerini doyurmak için
üzerinde örtülü kara perdeden
rol çalıyor kendine palyaço
çiğ süt emmiş insanoğlu
ondan beklediğimizi
biz neden yapmıyoruz ki?
arsız yap(sın) dünya bizi de…
Hâdiye Kaptan
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.