25
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
2329
Okunma
Üstünde
Bülbüller tutulup kafese doldu
Kargalar ötüyor gülün üstünde
Olgun meyve yerde ezilir oldu
Ham meyveler kaldı dalın üstünde
Çalışan üreten toprağı eken
Vatanında oldu gözlere diken
Hep dürüst insanlar cezayı çeken
Hırsızlar haydutlar elin üstünde
Zalimlerden zulüm gördü insanlar
Tükendi ömürler yok oldu canlar
Kanımızı emdi bitirdi bunlar
Bizi bıraktılar yolun üstünde
Duyarken kulağım görürken gözüm
Boşuna giderse bu kadar sözüm
Uyan demiyorsa çaldığım sazım
Ellerim gezmesin telin üstünde
Ölümüme ferman yazılır birgün
Bindebir’e mezar kazılır birgün
Dostlarım ağlayıp üzülür birgün
Musalla taşında salın üstünde
Ozan Bindebir
1960 yılında Artova’nın Karaoluk köyünde doğdu. Asıl adı Yüksel Kılıç’tır. İlkokulu köyünde okuduktan sonra Turhal’da ortaokulu bitirdi. Ancak olanaksızlıklar nedeniyle öğrenimini sürdüremedi.
Küçük yaşlarda gelişen bağlama ve şiire olan ilgisi nedeniyle kısa sürede bağlama çalmayı öğrendi. Yaklaşık 17 yaşlarında, Turhal’da bağlama dersleri vermeye başladı. Yine aynı dönemlerde şiir yazmaya yöneldi.
Şiirlerinde bir süre kendi adını kullandı. Daha sonra ancak bir ozanın binde biri olabileceği düşüncesinden hareketle Bindebir mahlasını kullanmaya başladı.
Önce yöresinde, daha sonra ise yaşamını sürdürdüğü Ankara’da tanıştığı birçok kişiden öğrendikleriyle şiire ve bağlamaya ilişkin bilgisini pekiştiren Ozan Bindebir, şiirlerinde çeşitli konuları işlemektedir.
Hacıbektaş Belediyesinin düzenlediği şiir yarışmasında 2001 yılı birinciliğini aldı. Ayrıca çeşitli radyo programları ve şenliklere katıldı. Şiirleri çeşitli araştırma ve dergilerde yeraldı. Ayrıca ozanlara ilişkin kurulan değişik örgütlerde çeşitli kademelerde görev aldı.
KAYNAK:© BeKa Sitesi
........................................
)(-)(-)(-BUĞULU CAMLARA YAZDIM ADINI-)(((-254-)(-)(-)(
Yürüyorum amma aklımda sen var
Görsem sevdiğimi yolun üstünde
Senin için güzel koca lalezar
Bergüzarım gördüm kolun üstünde
Alnıma yazılmış bir kader gibi
Gözlerim arıyor bir radar gibi
Her gün tesbih ile zikr eder gibi
Adın dolaşıyor dilin üstünde
Türkiye bir vatan,adı da buymuş
Bu adı tüm Dünya kaç defa duymuş
Beyaz’a kırmızı ne güzel uymuş
Hilalle yıldız var al’ın üstünde
Örnek güzelliğin böyle çevrende
Kaçırma diyorlar çabuk davranda
Dal fidan boyuyla teksin evrende
Gümüş kemer gördüm belin üstünde
Bitmezmiş güzelde cilve ile naz
Bu güzellik için ne söylesek az
Bu nasıl haykırış bu nasıl avaz
Hiç bülbül susar mı gülün üstünde
Ne deyim şimdi ben sevdim bir kere
Yakışmaz mı dostlar ben gibi ere
Herkes görsün diye yüksek bir yere
Ey güzel çıkıpta salın üstünde
Şarkı yaptım adın güfte segaha
Bu gönül o yüzden çöl değil vaha
Lüzumsuz diyor ki vaz geçmem daha
Her zaman tutarım elin üstünde
Sadık Dağdeviren
Aşık Lüzumsuz
BERGÜZAR:Hatıra olarak verilen şey
5.0
100% (16)