(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
evet yeni bir şair dökülecek... şimdi siz benim favori şairim oldunuz nasıl bir şiir öyle beni tuttu ve en son kıtaya kadar sürükledi.. sanırım artık diğer şiirlerede giderim.. tebrikler.
say ki sokaklar eldivenleri giydiğinde seni hiç sevmiyorum!.
dudaklarımın arasında ışıklı bir düş artık kim bir poyraz gibi geçerse arasından saçlarımdan yeni bir şair dökülecek…
Eğer ki bir dergide şiirin eleştirisini yapıyor olsaydık, muhtemelen şiirdeki ikiliklerden seçmekte zorlanırdık. O kadar başarılı ki...Tam bir imge geçiti...Yaprak titretiyor, hissettiriyor ve bence bir şiir için en önemli kritere sahip: şiirin başka bir şairi şiir yazmaya teşvik etmesi...işte şiir bunu yaptırıyor. Şairiyle, şiirsel yaklaşım olarak uyuşuyoruz sanırım ki finaller ve vurgular, imgeler ve resimler konusunda şairin duyumsaması oldukça ileri düzeyde ve vurucu hal taşıyor şiir...
Sokaklar eldiven giyer mi diyenlere ya da diyebilme ihtimali olanlara tek cevap...Evet giyer:iyi bir şairseniz giydirmeyi becerirsiniz ve iyi bir okuyucuysanız, sokakların eldiven giydiğini görmekle kalmaz, o eldivenleri çıkartıp kendi elinize takarsınız. İyi şair ve okuyuculuk da budur zaten...
Sevgili Oktay...Her şeyiyle çok başarılı bir şiir olmuş... Şiire küçük bir katkı:
say ki imlâsı bozuk bir Türkçeyim
küçük mutlulukları gülüşünde kovalayan asi bir devrimci
say ki sokaklar eldivenleri giydiğinde seni hiç sevmiyorum!.
dilimde bir esrik cümle kendimi boyadığım yalan beyazı_____şeklinde olabilir belki...say ki sözcükleri fazla geldi bana ve birazcık katkıda bulunmak istedim bir iki dizede...özür dileyerek...
Teşekkürler...
Saygı selam...
Nevzat KONŞER tarafından 12/4/2011 4:26:18 PM zamanında düzenlenmiştir.
Ben biraz yorum yazma özürlüyüm, şiir deseniz buraya döktürürm, en kısası elli dizelik :)) Eleştiri yapmakta sanırım ayrı bir meziyet, bu bende yok gibi. Gerçekten öyle, kimisi hem şiir yazar, hem de çok güzel eleştiri yapar, bunun yanında ressamdır da veya ses sanatçıcıdır. hayranım böyle insanlara.
Kurgusu çok güzel, insanı etkiliyor Zaten hak ettiği ödülünü de almış, ben üç gün rotarlı gelmiş oldum Bağışlayın Kutluyorum hem sizi, hem de ödülü hak eden şiirinizi
İlgili eleştiriyi yapan kişi kendisine ait düşüncesini dile getirmiş. Haklı veya haksız durumu kendisine ve okuyuculara kalacak bir durumdur. Şairin bu tür eleştirilere kulak tıkaması veya hakaret varacak söylemlerde bulunması ne olursa olsun kabul edilecek bir durum değildir. Bu herkes için geçerlidir.
Eğer kendisine göre yanlış var ise bu yanlışın hakaretlerle düzelmeyeceğini bilmesi gerekir.
mavi_dans isimli üyenin yazmış olduğu cevaplar silinmiştir.
Say ki, devrik cümleyim satır aralarında okunan... say ki; virgülüm bitirilmryrn cümlelerde... Tamamlanmaış şiir,yazılmamış makaleyim... Say ki, ya da sayma ! Unut gitsin... Bil ki; üç noktayım en anlamlı dilerde....
tebrik ederim günün şairini ve muhteşem şiirini... Selamlar sevgilerle...
yer yer güzel ifadeler var...hatta ne güzel dediklerim de...ama lamelif ifadesi son zamanların trend söylemi galiba..çoğu kullanma eğilimde.şiire gelince biraz daha uğraşılması gerek üstünde.
İlgili eleştiriyi yapan kişi kendisine ait düşüncesini dile getirmiş. Haklı veya haksız durumu kendisine ve okuyuculara kalacak bir durumdur. Şairin bu tür eleştirilere kulak tıkaması veya hakaret varacak söylemlerde bulunması ne olursa olsun kabul edilecek bir durum değildir. Bu herkes için geçerlidir.
Eğer kendisine göre yanlış var ise bu yanlışın hakaretlerle düzelmeyeceğini bilmesi gerekir.
mavi_dans isimli üyenin yazmış olduğu cevaplar silinmiştir.
İlgili eleştiriyi yapan kişi kendisine ait düşüncesini dile getirmiş. Haklı veya haksız durumu kendisine ve okuyuculara kalacak bir durumdur. Şairin bu tür eleştirilere kulak tıkaması veya hakaret varacak söylemlerde bulunması ne olursa olsun kabul edilecek bir durum değildir. Bu herkes için geçerlidir.
Eğer kendisine göre yanlış var ise bu yanlışın hakaretlerle düzelmeyeceğini bilmesi gerekir.
mavi_dans isimli üyenin yazmış olduğu cevaplar silinmiştir.
Ustaca, çok ustaca...bir o kadar da sahi...büyük bir keyifle, çayımı yudumlayarak, tekrar ve tekrar okunayacağım bir şiir...vurulduğum dizeler vardı, alıntı yapmak istedim ama bir alt dizede vazgeçtim hep...neresinden baksam şiirdi çünkü...teşekkür etmeli ve kutlamalıyım çokca, yazanı ve güne getirenleri... şükran hanım'ın yorumuda şahaneydi...öğrenilecek çok şey var bu sayfada. varolunuz.
Her zamanki edebi kalitenin zirvesinde soluklanan çok değerli bir eser okudum .
Kendinin içinde gezen, kendine dönük tamamen kontrollü bir şiir.Bunu nerden anladın derseniz biçimsellik hususundaki ısrarlı tutumu böyle düşünmeme vesile oldu.
Neydi biçimsel özelliği bu şiirin ? Neydi şairin biçimsel ısrarı ?
Birincisi bana göre ; Başlıkta yerini alan " ş" harfiyle başlayan kelime özneli olarak kurulmuş olması çoğu dizenin.İsmiyle içeriğin kombine olması açısından çok güzel düşünülmüş.
" şarkı " , " şakak " , " şair " yine " düş " , "kış ", aşk ", sarışın " , " bekleyiş " gibi bu harfin baskın kurulduğu kelimelerin sıklığı ve yine bu sese çok yakın olan ve bu sesle kombinesinden ahengi destekleyen ona aort damar vazivesi gördüren " ç " sesinin içinde geçtiği " için " , " içime " , " Türkçe " kelimelerinin sık kullanılmış olması.
Bakın burda gerçekten tesadüfi yapılan bir işlem tamamen, ses üzerine bilinçli, disiplinli bir şekilde durulmuş.
Ses, ölçülü şiirde olduğu kadar serbest şiirde de şiirin taşıyıcı en önemli unsurlarındandır.Buradaki en önemli ayrıntı gözden kaçmasın lütfen, Ahenk de, ritm de şiirin ses özelliğini sağlar.Buradaki ritm tamamen ama tamamen bireysel arayışla ve tek tek şiirle gelişen bir yapı özelliği taşımış.
Yine şiirimizde geçen
beni düşün ıssız bir sokak lambası gibi....................Düşünmek
dudaklarımın arasında ışıklı bir düş ...........düş, rüya
boyasın gurur yanaklarıma düşen gözyaşlarını................düşmek eylemi.
Burda birbirine kimi zaman çok sık , kimi vakit ayrı olarak kullanılan " düş " kelimesiyle yapılan cinaslarda yukarıda bahsetiğim disiplini ve kontrolü ispatlar nitelikte yine.
Diger bir konu ise; şairimizin sese göstermiş olduğu hassasiyetin yanı sıra imge ve eğretilemelerede özellikle önem verildiği hususudur.Genelde ön planda duran bir unsur .
"üşüdüm bir avuç yalnızlık düştü içime ne zaman o’na baksam gözlerini kaybediyor aşk "
Bakınız komple olarak bu motife..bütün olarak bakınız lütfen önce ama
Üşüyerek bir avuç yalnızlığın içine düşdüğünü, ne zaman ona baksa gözlerini aşkın kaybettiğini anlatılmış bu pasajda Motiften imge çıkarılmış burda... gerçek çağrışımın yanısıra imgesel varlığıda son derece güçlü ve zengin bir söylem. Çift yönlü bir çalışma hem imgesel hem gerçeğe dayalı.Bence olağanüstü bir imge.Nefes alan, capcanlı öyle ayağının biri gökte biri yerin taaa en dibinde olan türden değil.
Yine son bir husus
Nietzche " gezgin " isimli buyurusunu " Öfkeden ve özlemden ağladı Zerdüşt, acı acı " diye sonlar. Ona bu acıyı veren , böylesi içlendiren dostları hakkındaki düşüncelerinden dolayı kendine duyduğu öfke ve onlardan gönüllü ayrıldığı halde onlara duyduğu özlemdir.Yazgım der kabullenir ancak altının çizilmesi gereken çok önemli bir husus var ki bunun yazgı haline gelişi tamamen kendisi kaynaklıdır.Kendisi bu hale getirmiştir.Bir üst- insan oluşudur buna neden olan şey.Yoksa kimse git dememiştir ona.
Şimdi neden bundan bahsettim ; Bilmiyorum ama şiiri okuyup bitirdiğimde özellikle en son finalinde şairin ;
" artık kim bir poyraz gibi geçerse arasından saçlarımdan yeni bir şair dökülecek… " ...................diyerek noktayı koyması esere beni tamamen Nietzche gibi keskin bir şekilde yolunu ayırdığı özdeşliğini kurmamdan kaynaklanıyor.
Burda da sayın şair ; acı acı ağlamamış ama acıyı söylemiş.Yol ayrımını yapmış. Dokunursa kendisine farklı, bambaşka şekillere bürünmüş yepyeni şairlere dönüşeceğini anlatmış.
Şiire son mührünü vuran bu dize bir anlamda sonuç bölümü olarak da düşünülebilir acının harmanlandığı sevda şehrinde savrulan şairin değişebilir, değiştirilebilir ( kendisiyle ilgili olanlarca ) niteliği yani şairin, anlatıcının acının dibine vurduğu gerçeğini dillendirdiğini görmekteyiz.
Anlayabildiğim kadarıyla yorumlamaya çalıştım.İnşallah bir yanlış değerlendirmem olmamıştır.Her dem nitelikli eserlere imzasını atan güçlü kaleminizden yine mükemmel bir eser okumuş olmanın keyfiyle ayrılıyorum sayfanızdan.
Gönül emeğiniz varolsun.Candan tebriklerimle.Selam ve saygılarımla.
Şiir yenilik geçirmiş gördüğüm kadarıyla.İlk okuduğumla şuan okuduğum arasında küçük farklılıklar var.
Ş’ye ithaf edilmiş bir şiir,dolayısıyla da ‘ş’ daha belirgin bir şekilde önümüze serilmişti.'mişti' Ama itirafımı mazur görün; İlk hali beni rahatsız etmişti,çünkü o tırnaklar yor’muştu beni. Ama en nihayet,şuan yok tadını çıkarıyorum okumanın.
-I-
Yalnızlığa terk ettiğimiz aşk,bir gün gelir o da acı'ya terk eder bizi...
Aşk ve yalnızlık,iki üvey kardeş gibidir,bir yandan kan bağı,bir yandan da kıskanma bağı! Bu iki bağdan ötürü sürekli didişirler,acı çeken de sen ,o ve sizler olursunuz. Yağmurun rengi, yalancı bir sonbahar rengi gibi; ama sadece renk…
Sayıklayan bir imge,asılabilir kirpiklerine sonbaharın:
‘’sanki yağmur kirli bir sarışın’’
-II-
ki’ler güç katmış şiire,bölüme. Malumunuz tekrarlar şiiri öldürmek için en iyi silahtırlar. Ama buna inat kullanmayı bilmek de o derece vurucu bir darbedir! Ve bunu başarmışsın.
Say ki abarttım, say ki sevdim…
Hatta şiirin en karizmatik bölümü diyebilirim bunun için.
-III-
>la>
Seni düşüneceğime lambaları düşünürüm ey aşk.Sokaklar taranır belki Attila İlhan’nın dizelerine inat. Ve militan ölür okurken. Dudaklarım üşüyor,kapa gözlerini güvercinlerin. Ve …’’yaşlanan çiçek’’ şakaklarımın yorgunluğu gibi. Dokunuyor yine.
-IV-
Salarıma astığım Şiilerin şairi dökülüyor avuçlarıma.Ne kadar şiir o kadar şair. Bırak o zaman dökülsün saçlarımdan şair. Yeni…
beni düşün ıssız bir sokak lambası gibi gri bir notada es ver uykusuz kardelenlere >la>
kilitle dudaklarımı bir güvercin nidâsı gibi
susarsam ölecek bütün akşamlar
yüzümde kalibre olmamış melez düşler
ellerimde yaşlanan bir çiçek gibi şakağımda geziyor o kırık kemanın ezgisi
Nefesim senden heyecan çalarken, Oynamamalıydım fikrimin ses ayarlarıyla.. Hepsi dileğimden kota doldururken, Bırakmalıydım gülmeyi... Gülmem sana olan şımarıklığımdan olsa da, Affetmemelisin, ruhumun 15 yaşında ki halini... Yoksa Seninle darmadağın susar ve afallarız...
say ki beynimin koridorları üstlendi bu şiirin güzelliğini...
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.