29
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
1248
Okunma

sabah sekiz.
ayaklarımın fikri sahil
tabanlarım
yokluk ürküten gıcırtılı iki ses
ihtiyar rüzgar/ tutsak martı ve deniz
okullu çocuk/ yorgun işçi ve köpek
saat sekiz...
ve kıpırdayan her şey
sana dair bir mevcudiyet
gitmiş olman mühim değil
yaşıyorsun ya.
öğlen iki.
kulaklarımın derdi sesin
parmaklarım
top sektiren sekiz yaramaz çocuk
tahta masa/ saman kağıt ve kalem
denizkabuğu/ acı tütsü ve müzik
saat iki...
ve sabit duran her şey
sana ait bir hakimiyet
susmuş olman mühim değil
yaşıyorsun ya.
akşam yedi.
gözlerimin düşü yol
bakışlarım
iri boncuklu mavi-yeşil kolye
dışarıda güz/ çalan kapı ve komşu
korna sesi/ sımsıcak çorba ve su
saat yedi...
ve günümün alnında
hasretine aşık bir teslimiyet
yalnız yemek mühim değil
yaşıyorsun ya.
gece on iki.
şiirimin dili peltek
yüreğim
pikapta dönen hicaz peşrev
buruk tütün/ buzlu rakı ve peynir
giden gemi/ dönen yolcu ve gece
saat on iki...
ve günlüğün son sayfasına şu not;
"bu can zulmüne feda bir ubudiyet"
kanamak mühim değil
ölüyorum ya.
JD
5.0
100% (1)