2
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1665
Okunma

Kahroluyorum.
Seni düşününce.
Serin bir rüzgar düşer mahsun gözlerimize.
Son parıltı dökülür gündüzün yakasından.
Yaşlı gözler,
Gece denizi örter acılarımı gizler.
Akar karanlıklardan ruhuma mavi hüzün,
Ne yöne dönsem çıkar karşıma masum yüzün.
Ay sapsarı teniyle bu tılsımı bozarken,
Hicran eser kalbime parıldayan denizden.
Kiminin dudağında bir ayrılık ıslığı,
Kimi kalpleri kırık seyreder karanlığı.
Ben her akşam bu vakit, bu sahilde olurum,
Dalarım hayallere ufukta kaybolurum.
Bazen nağme olurum bir balığın dilinde,
Bazen sürüklenirim dalgaların elinde.
Hiç dinmeyen yağmurda ıslanıyorum
Saçlarıma asılıyor kekremsi tatlar
Dağlar yıkılıyor üzerime
Diriliyor kalkıyorum
Yangın yerinden çıkarıp bir bilinmeze götüreceğim seni
Tut elimi
Gözlerim kayboluyor ağlak bulutların ardında
Gündüzlerim kan kusuyor
Gecenin dişsiz dudaklarından
Gitme
Güneş azapla doğar
Yağmurlar hüzün damıtır toprağa
Yaslasam başımı dizlerine
Ellerine şefkat sürsen
Ellerini saçlarıma
Avuçlarımdan öpsen
Öpmeye kıyamadığın dudaklarınla
Tut ellerimi
Al koynuna
Kadehe koy iç beni
Yudum yudum
Gözlerinde zakkum sürmesi
Sür,sür benliğini benliğimin şarkına
Gelirken küçük bir gökyüzü getir
Bulutları beyaz
Yağmurları sulu sepken
Saçlarımı okşasın
Gelirken küçük bir gökyüzü getir
Rüzgarları dala dokunsun usulca kırmasın
Dökmesin çiçekleri
Hayallerimi savurmasın dipsiz kuyulara
Ellerimi öpsün seherlerde
Rengini gözlerinden alsın
Umutlarımı yeşile boyasın
Sevdamı pembeye
Ayrılığı karanlığa gömsün
Sen gel yeter
MESUT YILDIR
5.0
100% (2)