10
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1127
Okunma
Kapıların ardında ne varsa hüzündür ismi. Oysa, hep uzaklarda büyür şiir gülleri. Tıpkı, ’Çoban Ateşleri’ gibi..
Hilal kaşlarının cazibesinde demleniyor yüreğim
Buz tutmuş ruhuma kılıçlar çekiliyor
Usul usul bir ağrı gönlümün derbendinde kanıyor
Kadim bir aşkın gömleğini yıkıyor şiirlerim.
Harflerden düştüğüm notları biriktiriyor hüznüm
Şahı kandırıyor piyonlar çekirgeler kentinde
Kumdan heykeller yapılıyor Eylül’ün sonunda
Aç kuşlar tünüyor kartlardan yapılmış kulelere.
Az sonra hüzün yağacak yine, bulutlar tedirgin
Dervişan bir adam çocukluk ülküsünü arıyor çöplerde
Telgraf tellerine konuyor Ekim kuşları
Hayat sürüyor, hüzün yağmurları yağsa da ipil ipil.
İmgeyi mürekkebe bandım köz düştü kalemlere
Üşüdüm, yangına şiirler serptim sönmedi
Yüreğimdeki şelalelerin suyu çekildi şimdi
Girdabıma damla düştü, göç yükledim katarlarıma.
Selahattin Yetgin
5.0
100% (1)