Çirkin ve zarafetten yoksun bazı kadınlar, gerektiği gibi övmesini bildiklerinden, ömür boyunca sevilmişlerdir. andre mauroıs
S / ÂYE
S / ÂYE

ÂH LEYLÂ (7)

Yorum

ÂH LEYLÂ (7)

( 10 kişi )

11

Yorum

3

Beğeni

5,0

Puan

2442

Okunma

ÂH LEYLÂ  (7)

ÂH LEYLÂ (7)

Ne kadar çok benziyor reftârın güle Leylâ
Cehren cevr ü cefâdır hârın bülbüle Leylâ

Yeşil gözlerin birden döndürdü kalbi küle
Bari atma gözümden seyelân sele Leylâ

Sokaktaki hiç kimse, almıyor beni kâle
Kara sevda düşürdü bu kötü hâle Leylâ

Gönül düştü yüzdeki iki çâh-ı Bâbilʼe
Çıkar bu körü zülfün bir teli ile Leylâ

Dibinden çıkarmazsan Sonerʼi bile bile
Allah aşkına biraz su koy zenbile Leylâ

Soner ÇAĞATAY (18:53) 29 Ağustos 2011 / Wuppertal / Almanya
Kelime:
çâh-ı Bâbil: Babil kuyusu
reftâr: davranış, gidiş

Not:

Gönül düştü yüzdeki iki çâh-ı Bâbilʼe
Çıkar bu körü zülfün bir teli ile Leylâ

...Burada çâh-ı Bâbil (Babil kuyusu)’den murad, sevgilinin gözleri ve gamzeleri. Aşık, sevgilinin gamze ve gözlerinden o kadar etkilenmiş ki gözü adeta kör olmuş ve bu iki kuyuya düşmüştür. Aşık kendisini bu kuyudan sevgilisinin, bir tel zülüf saçıyla onu çıkarmasını istiyor. Zülüf burda bir ip olarak kullanılmaktadır.

Dibinden çıkarmazsan Sonerʼi bile bile
Allah aşkına biraz su koy zenbile Leylâ

...Burada da, aşık diyor ki: Ey sevgili beni ordan çıkarmaya gönlün yok, bari bir zülfün teli ile bana su gönder. Onu zenbile bir ip yap ve bana biraz su gönder. Bari, içinde su ile yaşayıp gideyim. Bunu da yapmazsan ey Sevgili aşkından ve susuzluktan içinde ölüp gideceğim diyor aşık.


Çâh-ı Bâbil / Babil Kuyusu

Eski edebiyatımızda kuyu/çâh kelimesi, pek çok metinde bazen so-yut bir kavramı bazen de olumsuz bir durumu ifade için benzetme yoluyla çeşitli anlamlarda kullanılır.
Kuyu veya Farsçadan alıntı çâh hafifletilmiş şekliyle çeh, klasik edebiyata aşina olanlara hemen Babil’i ve onun cadılarını veya Yusuf’u ve onun kuyuya atılmasını hatırlatıverir. Firdevsi’nin Şehname’sinde anlatılan İran’ın efsane kahramanlarından Bijen’in kuyuya atılarak hap-sedilmesi, ayrıca “içinden sun’î bir ay doğan Nahşeb Kuyusu” da bu ke-limenin çağrıştırdıklarındandır. Bunların yanı sıra güzelin/sevgilinin çe-nesindeki gamze de klasik şiirimizde çaha benzetilir.
Klasik şiirimizde sevgili, genellikle âşığını büyüleyerek hükmü al-tına alan bir güzel olarak tasvir edilir. Söz konusu büyü ve büyülemek olunca da hemen Harut ile Marut hatırlanır. Büyünün kaynağı Babil’deki bir kuyudur ve bu kuyuda adları Kur’an-ı Kerim’de de geçen o iki melek cezalarını çekmektedirler. Zerdüştlükten, Yahudilikten kaynaklanan uy-durma rivayetlerin etkisiyle bazı Kur’an tefsirlerinde ve sahih olmayan
TÜBAR-XXI-/2007-Bahar/”Kuyu Cadısı” ve Düşündürdükleri...111

hadislerde de yer alan (Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi, 1988-: C.16, s.262-264; İslam Ansiklopedisi, 1940-48: C.5/1, s.305-6; Onay, 2000: 316) efsane özetle şöyledir:
İdris Peygamber zamanında yeryüzünde kötülüklerin çoğalması üzerine meleklerin Tanrı’ya, “Meleklerine secde ettirdiğin insanoğlunun yaptıklarına nasıl tahammül ediyorsun?” diye sormaları üzerine Allah, “Siz kendinizdeki iyiliği ve masumiyeti kendinizden bilmeyin, onlara ver-diğim nefis ve şehvet sizde olsaydı daha kötüsünü yapardınız.” diye cevap verir (Mevlânâ, 1991: C.I, beyit 3321-3359, s.266-269)1. Meleklerin, “Rabbim, biz ancak senin öğrettiklerini bilir, sana ibadet ederiz, onlar gibi yapmayız.” demesi üzerine Tanrı da en güvendikleri iki meleği seç-melerini ister ve onları imtihan için yeryüzüne indireceğini bildirir. Böy-lece seçilen Harut ve Marut adlı melekler Babil’e indirilir.

Melekler gündüz insanlar arasında yaşayarak onların davalarını çö-zer, gece İsm-i Âzam duasını okuyarak göğe çıkarlarmış. Bir gün koca-sından şikâyet ederek boşanmak isteyen Zühre adlı güzel bir kadına ilgi duyarak onunla birlikte olmayı isterler. Kadın isteği yerine gelirse razı olacağını bildirir, bunlar da isteğini yerine getirirler; fakat dilediği olduğu hâlde içki içme, taptığı puta tapma veya sebepsiz yere kan dökme gibi yeni şartlar ileri sürer. Melekler ilk iki gün bu teklifi kabul etmezler ama üçüncü gün kadının kendilerince en hafif buldukları içki içme şartını kabul ederler. Ancak içki içince puta da taparlar, yaptıkları kötü işi gören bir adamı da öldürürler. Zühre böylece onların sarhoşluklarından istifade ederek İsm-i Âzam duasını öğrenir ve göğe çıkar. Tanrı da onu bir yıldıza çevirerek cezalandırır. İşte Zühre (Venüs, Çoban Yıldızı) odur (Bu efsane ile ilgili daha fazla bilgi için bkz. Onay, 2000: s.235).

Tanrı ise bu iki meleği, kıyamete kadar Babil’de, kimi rivayete gö-re de ateş dolu bir kuyuda baş aşağı, bir rivayete göre de saçlarından asılı olarak azap çekmeyle cezalandırır. Melekler bu kuyuda insanoğluyla konuşur ve onlara büyü ve sihir öğretirler, ancak bunun günah olduğunu da hatırlatırlarmış (Kur’ân-ı Kerîm ve Türkçe Anlamı (Meâl): 1975, Ba-kara suresi 102. ve 103. ayetler)2.
1 Mevlana da Mesnevi’sinde ayrıntıya inmeden Harut’la Marut’tan söz ediyor ve onla-rın insanları yaptıkları kötü işlerden yargılamaları ve Tanrı’ya şikayet etmeleri üzerine Tanrı’nın, insanoğlunun dünyevi hâllerini kendi yaratılışlarıyla kıyaslayamayacakları-nı meleklere hatırlattığını ve uyardığını bildiriyor.
2 Kur’an-ı Kerim’de Harut ve Marut ile ilgili söylenenler mealen şöyledir: “(102) Şeytanların Süleyman’ın hükümdarlığı hakkında söylediklerine uydular. Oysa Süley-
TÜBAR-XXI-/2007-Bahar/Doç. Dr. Adnan İNCE 112

Kültürümüzdeki iki ayrı kavram olarak büyücü ve cadı kelimeleri-nin hemen daima yaşlı bir kadına sıfat olarak kullanılması ve belirttiğimiz efsaneye dayanılarak büyünün kaynağının Babil’deki bu kuyu olarak düşünülmesi bundandır. Halk kültürüne mal olan kuyu cadısı ifadesi de büyünün ve büyücülüğün kötülüğünü vurgulamak üzere bu olaydan kay-naklanmaktadır. Fakat mecazın anlam ayırma daha açık bir ifadeyle yeni kelime yapma yolu olarak katmerli bir şekilde kullanıldığı klasik şiiri-mizde durum daha farklıdır: Sevgilinin âşığını etkilemek, onu hayran etmek, büyülemek sıfatları söz konusu olduğunda genellikle Babil kuyusu ile birlikte Harut ve Marut da anılır.

Paylaş:
3 Beğeni
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Şiiri Değerlendirin
 

Topluluk Puanları (10)

5.0

100% (10)

Âh leylâ (7) Şiirine Yorum Yap
Okuduğunuz Âh leylâ (7) şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
ÂH LEYLÂ (7) şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Edeb-i Şiirsel
Edeb-i Şiirsel, @edeb-isiirsel
17.9.2011 06:06:28
5 puan verdi
tebrikler ve leyla hayranlığınız hayal-i midir merak ettim
emine erdem
emine erdem, @emineerdem
11.9.2011 02:41:45
5 puan verdi
içerik acı olmasına ramaen, şiir olarak bakıldığında güzel ele alınmış kutlarım bilge yüreğini.
Alttaki bilgilerde çok güzel olmuş şiirin anotomisini açıklamış. Yüreğine sağlık. İnşallah gecenin sonunda gün doğar filozof..
Selamlar Saygılar...
Ahmet Yağız Altunel
Ahmet Yağız Altunel, @altunel
11.9.2011 01:23:58
Şiirlerinizin altına not düşerek gerekli açıklamaları yapmanız çok mükemmel. Selam ve dua. Saygılarımla.
NURCAN CANDAR UYGUR
NURCAN CANDAR UYGUR, @nurcancandaruygur
10.9.2011 21:20:34
5 puan verdi
Hece şiiri pek sevmezken sayende sever oldum
ama en güzeli de ne biliyor musun kısacık şiire üşenmeden yazdığın açıklamalar
şiir ve seslendirme mükemmel olmuş

tebrikler ....
CemalettinGÜRPINAR
CemalettinGÜRPINAR, @cemalettingurpinar
10.9.2011 20:20:56
5 puan verdi
kutlarım hocam kalemin var olsun..
Esen Ruzgarlar
Esen Ruzgarlar, @esenruzgarlar
10.9.2011 19:19:34
Tekrardan selam ustadim uzun zaman oldu yazamadim size fakat siirlerinizi takip ediyorum emin olunuz siir yazmada usta bir kalem olusunuz her satirinda kendisini acik bir sekilde belli ediyor zaten . ilk zamanlarda yorumlarda sorun yasasanizda suan mukemmel sekilde yorumunuda yapiyorsunuz.arada komik espirili yazdiginiz siirler deyimleriniz ve isabetli soyleyislerinizle ise renk katiyor siir sayfasina.
Gelelim ask hayatiniza ustadim seviyorsan bekleme git al su kizi artik ,genclik tukenmeden ,saclar agarmadan, araya fesatcilar sokmadan. kizin gonlu var iken al su kizi da .askin deryasinda birde sen kaybolmadan. is isten gecmeden vakitler var iken leyla'n seni bekler iken .bitir hasretini de murada erenlerden olun sizde ,iste ozaman kari koca siir dunyasi kurarsiniz butun dunya dinleyicilerine....saygilarla ustadim...!
tan 1919
tan 1919, @tan1919
10.9.2011 16:56:47

usta şairsin hemşehrim,
vesselam...
Seher_Yeli S.ZerrinAktaş
Seher_Yeli S.ZerrinAktaş, @seher-yelis-zerrinaktas
10.9.2011 14:46:43
5 puan verdi
Tşkrler hocam.Çok güzeldi.Saygılarımla...
batu_41
batu_41, @batu-41
10.9.2011 14:33:33
5 puan verdi
Her yönü ile muhteşieşiir yürekten kutlarım kardeşimi...Usta kleme selamolsun.
cebirin  defteri
cebirin defteri, @cebirindefteri
10.9.2011 14:11:53
5 puan verdi
Tebrik ederim..................
HakkınSesi
HakkınSesi, @hakkinsesi
10.9.2011 13:52:56
5 puan verdi
Seslendirme mükemmel olmuş desem...

Sözler de cabası...

Osmanlı'ya ait bir handa kahve yudumlar gibi...

Hürmetlerim her daim...
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL