Seni soruyorlar bana ;
Afallıyorum, tanımıyorum diyorum.
Daha önce hiç karşılaşmadık, o kim diyorum ?
İnanmıyorlar, anlat diyorlar.
Neyi diyorum, onu diyorlar.
... .Susuyorum.
Anlatacak bir şey mi var diyorum.
Ruhun diyorlar, cam kesiği.
Gözlerin, can kesiği.
Hemen bir cam parçası alıp ruhumun yaralarını düzeltiyorum, şimdi nasıl diyorum.
Onu anlat diyorlar.
Bu kaburgalarının altında sakladığın, kimselere göstermediğin periyi anlat.
O ruhunu paramparça ettiği halde hala onu melek gibi göğsünün sol çepherinde nasıl koruduğunu anlat.
Seni günden güne öldürdüğü halde nasıl yaşama onunla tutunduğunu anlat.
Yaralarının sahibini anlat, bu yazılanların sahibini anlat.

Bana seni soruyorlar sevgilim, ne diyeyim onlara ?

Severek ayrıldık mı diyeyim yoksa beni hiç sevmemiş mi ?
Yaşananları görmezden gelip gözünün gördüğüne gitti mi diyeyim ?
Başka bir ütopyada başkalarının prensesi olmaya gitti mi diyeyim yoksa ?
Gittiğin gibi geleceksin mi diyeyim yoksa geldiğin gibi gideceksin mi ?

Bana seni soruyorlar sevgilim, sahi ne cevap vereyim ?...