Bana hayâl olan güzel
Söyle hayâl sol değil mi?
Bende beni bulan güzel
Yüzündeki al değil mi?

Sesin efsûn gözün ziyâ
Bakışların sanki rüya
Alev çıkar değsen aya
Sendeki hâl hâl değil mi?

Oban ayrı köyün ayrı
Acep yad’a var mı hayrı
Gel sözümü dinle gayrı
Gülü tutan dal değil mi?

Saçlarının keskin yeli
İpek midir yoksa teli
Gâhî meczup gâhî deli
Dilindeki bal değil mi?

Seher vakti geldiğinde
Hayâl düşü deldiğinde
Gül üstünde güldüğünde
Akla düşen yol değil mi ?

Söz kâr etmez şaşar akıl
Dağ devirir tek bir çakıl
Hele azcık yana sokul
Bülbüldeki dil değil mi?

Sazı hicrân sardığında
Mızrap teli kırdığında
Bir karara vardığında
Yük taşıyan bel değil mi?

Hayâl tacir ömür elek
Aman vermez cana felek
Kim olur ki öze dilek
Bu ozanda kul değil mi?

Gönül derde kandı yine
İçten içe yandı yine
Derdi derde bandı yine
Seni seven kül değil mi?

Lisan sussa gelir çile
O çile ki derde köle
Nasıl desem bile bile
Hüzün sana zûl değil mi?

Bağlar sana dağlar bana
Gezip dursam yana yana
Keremin yok belli cana
Bu kırılan kol değil mi?

Anladım ki fikrin başka
Dilindeki ama keşke
Makberî’yi sokma meşke
Diyeceksin öl değil mi?

___________Makberî….15/08/2011…İst