19
Yorum
8
Beğeni
5,0
Puan
3596
Okunma

daha dün arkadaşlarımı kandırıp
haydin derdim, kayalıklara, kuşyuvalarına
sonra birden aşk geldi, sert mavi gözlü
ve bir anda yetişkin etti beni
daha dün kendimi yetişkin sayardım
aksaçlı, bilge, ömrünün son günlerinde
sonra birden aşk geldi, öylece, yalın gülümseyiverdi
ve ben yeniden çocuğum onun önünde...
Resul Hamzadof
acıyı sevmiyorum artık
çünkü çok acıtıyor canımı
hırçın okyanuslarda batar gemilerim
yırtılır yelkeni sesimin
bayat ve küf kokulu bir umut
dinmeyen bir sancıyla ellerimden kayar
evvelden rastladığım
zaruri bir hüzün / krampların haykırışıyla gelen
uzak tuttuğunda kabullendiğim
içimde o ses ve boşluk arayışları
doğrular tahrik eder ya insanı
dokuzuncu köyden sürülürken
onuncu köyü sevmez olur yalanın
ne zaman çıkamasam içinden sıkıntının
yazmaya koyuluyorum, en çok derdime
bıraktığımda düşlerimi / yorduğumda aklımı
kendi boğumunda savrulurken rüzgarlarım
tozu dumana katıyorum
en çok ihtiyacım olan; cesaret
kum tanelerinin çığlığındayken gece
bir şarkı mırıldanıyorum
katran karası sözlere bir es’lik nida
en yaralı yerimden tut, demiyorum artık
bırak izi kalsın açtığın çukurların
ah benim bir kendine yetenim
haldan bilmezim / bencil yüreğim
çığlık çığlığa gözlerinde
kırlangıç sürüleri gezenim
n’olur sevme artık / n’olur sevmeyim
zamanla kapanır bu sis
her yanım kül / her yanım toz
vakit arınmak için bekliyor geceyi
zaman kimseyi geri götürmüyor
gitmeliyim, en çok kendime
anla beni
zifiri gülüşlerde beyazlarımı lekeledim
mahrem öpüşlerde tebessümleri kirlettim
kimse gitmiyor gelince, yerleşiyor kalbime
teğet geçmek haddim değil geçmişi
lakin
biraz nedamet
biraz riyazet
biraz temaşa
sonra biraz
gitmeliyim
...
fulya/ağustos2011
5.0
96% (24)
4.0
4% (1)