9
Yorum
4
Beğeni
5,0
Puan
1667
Okunma
tutkunluğum,
tam da bir fahişenin kurumuş
kırmızı rujundaki
hastalıklı kalıntı gibi
aynalara bakabilsem
sileceğim
ve gideceğim
köşe başına bırakıp
satılık kahkahamı
bir sokak iti kadar açtır
tokluğuma şükredişim
ve bir o kadar sünepeyim
alan olsa / ahh bir alan olsa
satacağım tüylerimi
kuyruğum ,
bir çöp tenekesi kapağında kan revan
tırnaklarım
duvar diplerine süpürülmüş
çoğu zaman ıslak
kirli ve pis
İçimde ise salyasız günlere
cılız bir özleyiş
hep aynı kuru ruj kabuklanıyor
kahpeliğinde unutulmuşluğun
çürük bir zeytinin
katil tortusudur sesim
adını andıkça dilimi dağlar
pişmanlık
kibrit alevi eteklerimde
çaktıkça tutuşur
üfledikçe yanar
kahretsin
yine de
sigaram sana davetkar
son içimlik yerine kadar
dudaklarımın konuşan yanı
ağzının içinde kaldı/
püf desem sönecek dişetlerinde ki aydınlık
yapamıyorum
ahlar koymuştuk rulete vahlar aldık
hani sadece kan emerdi yarasa ?
zerresi kalmadı kırıntımın
çiğnemeyi bırak artık
Mine özdemirtaş
5.0
100% (10)