16
Yorum
41
Beğeni
5,0
Puan
2098
Okunma

Bilseniz nasıl da özledim Güneşli bir sabahta bu şehri
aslan yürekli bir sevdanın cebine sokarak ellerimi
bir uçtan / bir uca gezmeleri
Ah ben./
ben ki hatunlar ordusunun en tembel eri
meğer ne kadar çok olmuş gözümün önünde yaşanan
geri dönüşümsüz değişimleri
bakıp ta- görmeyeli
Eskiden
her an/ her yönden / deli, deli eserdi de kavak yelleri
hep içmeden sarhoş olurdu dağınık saçlarımın
tövbe tutmayan telleri
hani nerdeler şimdi gençliğimin yol yordam bilen
küçük beyleri ?
Kaçak bakışmalarla tutuşan aşklara
dile düşmemek için yaşanan telaşlara ne oldu?
ah! besbelli ten’e deyince eller tin’i unutmuş bedenler
demek ki o yüzden bütün bulutlar
çoktan bıraktık diyorlar pembe pembe esmeyi
ne yani? evden sahile süzülen mevcudiyetimi
sabahları karayele, akşamları poyraza
sunmalıyım öyle mi?
Siz öyle sanın ..!
Aşınmış taşlarla döşeli gezi patikalarından herhangi biri
er geç farkedecek elbet, yağmur ormanlarından geri geldiğimi
siz... ondan sonra izleyin güvercinleri
hele bir hatırlasın damar yaprağı/ yaprak dalları / dallar gövdeyi
ve de gövde köklerini
siz ondan sonra seyredin diyorum
şu gölgesine küskün söğütlerin salkım salkım hallerini
aslan yürekli bir sevdanın ceplerine sokarak ellerimi
bu şehri bir uçtan bir uca gezmeleri
özledim diyorum/ ö z l e d i m
.......... Siz beni hiç tanımıyorsunuz!
5.0
100% (32)