1
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
1214
Okunma

Ben bir güz yorgunuyum soylum
Çıplak gözlerle bakmadım hiç güneşe
Top misali alnımda gün sektiriyorum
İzsiz adımları savurmuşum zamana
Ceplerimde acil yaşamaklar biriktiriyorum
Yeryüzü alabildiğine aydınlık
Alabildiğine şeffaf yerzüzü
Hiç şikayetçi değil karanlıklar
Şefkatli bohçalara sarıp sarmalarken gündüzü
Gecenin kalbini örseliyorum
Acıtmıyor artık canımı
Kavanoz dipli dünyanın ne yokuşu ne düzü
Kimbilir yine hangi yanılgının rahmindeyim
Şakaklarımda ziyankar kalleş bir ağrı
Resim belli
Yine kahrolası vakitsiz sancılara gebeyim
Katil karıncalar tırmalarken beynimi
Ben mermer sunakların doyumsuz seyrindeyim
El sallıyorum üzerimden geçen dalgın hüma’ya
Ürpererek yalpalıyor bedenim
Dikiliyor karşıma dudaksız bir büyücü
’Dokunmak yasak’ diyor
’Çıplak ellerle dolunaya’
Yürüyorum
Bulanık gözlerimde sonu bildik bekleyişler
İçime vuruyor ta içime iliklerime
Bedeli çoktan ödenmiş tapulu can çekişmeler
Ruhumu tırmalarken bir buhranın öncü çığlıkları
Kendi ellerimle kavrıyor ve aralıyorum
Kalbimin menteşesiz kapakçıklarını
Dağlar un ufak oluyor kavrulan zihnimde
Denizler uğultuyla dibe çöküyor
İklimsiz ormanların elyaf gölgesindeyim
Ruhum bedenimin gönyesinden taşıyor
Cehennem suretli alevler yalarken alnımı
Geleceğim geçmişimle hesaplaşıyor
Zifiri kuralsız küfürlere çarpıyor dilim
Emellerim ahvalimle helalleşiyor
Ağrazların tam bağrına otağ kurmuşum
Dertle derman arası amansız sortilerde
Sayrılığım benliğimde kronikleşiyor
Soylum
Anla
Gidiyorum..
5.0
100% (2)