16
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
3005
Okunma

Sineme çarpan bir rüzgârdı
Unutulmuş bir köşe başında
Adı silinmişti dillerden yokmuşçasına
Kalbimin bozkırında kaybolan
Umutsuz bir aşk mıydın sen?
Mendilsiz vedalara sahneydi
Buğulanmış hüzün yatağı gözlerim
Bir kafesti kirpiklerim yaşlarıma
Cevap oldun kalbimin sorularına
Kaybolmuşken gizemin labirentinde
Deniz fenerinin loş ışığında
Bir ateş böceği misali aydınlığımdın
Bana yol gösteren pusulam mıydın sen?
Ben kimim diye sordum kendime
Aynada seni gördüm
Ben kimim diye sordum sûretine
Gözlerinde beni gördüm
Midye kabuğuna akıttım sessizce
İçimde yetişen zakkumun zehrini
Sana inci olarak dönsün diye
Yüreğimi aşkıyla arındıran mıydın sen?
Ve yaralı yüreğim ansızın açtı
Senin sonsuz sevgine kapılarını
Güne bakan tarlasında temizledim
Günahkar sevdalardan kirlenmiş yüreğimi
Güneş halaya dururken
5.0
100% (17)