3
Yorum
2
Beğeni
0,0
Puan
1182
Okunma
Kölelik bitti,
İnsan, insana ruhunu
İsteyerek veriyor şimdilerde
Bedenin ömrü, o ilk sevişmeye kadar
Sonrası alışkanlık reis
Sırtını dönmektir geriye kalanlar ulu ve orta
Kölelik bu şimdilerde
İnsan, insanı prangalarından değil
Yürüyüşünden tanıyor reis,
Ertesi günlerdeki gidişinden bir sevgilinin, sevgiliye
Madam Mari ve mil çeken kırlangıçlar
Ötekileşen gökyüzünün altı ile üstü değiller miydi ?
Büyükada’da fayton çeken deli taylar,
Sokaklar reis,
Sokaklar kışa hazırlanırken
Yaz sabahları bayram çocukları gibi
Yakışıklı ölmediler mi.
Kölelik dolu bardaktan açılmak suya
Yüzünü yıkamak avuçlarınla,
Yelkensiz, pavuryasız
Hiç fırtınasız deniz olur mu
Olurmu dönülen evin tuzu,
Koysuz korunaksız
Bu yağan yağmurlarda
Saçlarımız kırçıl, çatısız reis
Mösyö Dursun
Kiraz ağacı banktan düşerken
Çıkardığı sesleri
İliştirip parmak uçlarına,
Bir güvercinin kanatlarında yetiştirmemiş miydi
Gelecek zamana,
Tüm mektuplar reis
Taze soğan ve türkü kokuyordu
Kölelik ürkek bir resimdi yalın
Yürüdükçe bakışlarımız
Ardımızdan dağlar geliyordu,
Koyaklar bir adım sonra ölüm
Pencereler evimiz,
Çoluğumuz çocuğumuz bütün ışıklardı
Başkaldırmak aydınlığa
Kölelik reis,
Ölüm değil dizilmek kurşuna..
Devin Karaca