3
Yorum
13
Beğeni
0,0
Puan
2308
Okunma
kaldır omuzlarını,
kalbini yükseğe kaldır.
göğe serpilsin bakışların
bak ki yağmur yağsın
adını kimselerin bilmediği bir çiçek gülümsesin kasımda
kuşlar sevgilim gökkuşağının içinden gelen kuşlar
kimliği olsun pencerelerin
insan yalnızken tanıyor hayatı
sabahsa, uyanmışsan
ellerin zeytin ağacıdır
büyük lokmalar almaktır bir dilim ekmeğin gereği
kışların mağlubiyeti bardaktaki çaydır
bıçak da olsa ayna korkma
sevmediğin bir tokayı seç pazar tezgahlarından
ayağına yakıştırılmayan pabuçların olsun
adres sorma mesela
istediğin yerde değil
yolculuğu bittiğinde in otobüslerden
anlaşılmak çünkü
sürgündür bir bakıma
apar topar düş bir sevdaya sevgilim
çırılçıplak koynunda gezin gecelerin
odanın gölgesi vursun yüzündeki aydınlığa
saçlarını yeniden düşür bir adamın omuzlarına
insan çünkü ayaklanınca yaşıyor hayatı
büyük ölçekli adımların olsun hep
döndüğünde ışıklar açılsın
kapılar ardına kadar.
dikkat etme domates dilimlerken örneğin
bırak mutfak dağınık kalsın
yerler tozlu
camlar kirli,
boş kalan koltuk
sürgün yeridir bir bakıma
telaşla uyan sevgilim
yalnız telaşla uyananlar
yakalar dünyayı yeniden.
kendine sırtını dönme,
denizi özleme,
geç kaldığın bir yere gitme
insan, bir kasım akşamı anlıyor bunları..
Devin Karaca