4
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1878
Okunma

var oluşun
çaresizliğin
kendine ve sende yaratılanlara karşı
boyun eğmişliğin
isyanlarınla
ah insan ah
insan …
dünden bu güne
hiç dinmeyen sızıları
yüreklerinde ve sırtında taşıdığın ki,
kanı damlamaktayken
o dost bildiklerinin hançerleriydi hepsi
yazgında yazılmakta hala
eski bir hüznün hiç bitmeyen hikayesi
bilsen ki yerin yurdun yoktur hiçbir yerde
ne malda ne mülkte geçer hükmün
biraz kül, biraz da duman hepsi hepsi bütün yazgın
böyle yazılmışsa ki, o ilahi kanun
değiştir haydi
değiştirebilirmisin? …
bilsen ki yanmaktasın narı ateşlerde
külün savrulmakta
dumanında çığlık çığlık gözyaşların
bari gülümse biraz
ah insan ah
insan …
haydi gülümse
gülümseyebilirmisin? …
/unutulmuş ne varsa sevgiden geri kalan/
/bir kadeh şarap gibi içilmiş şarkılarda/
/Bütün ışıklar sönmüş terk edilmiş hatıran/
/Bir senin aydınlığın karanlık sokaklarda/
ah insan ah
insan …
bunca karanlığın içinde
bir mum ışığına bile ihtiyaç duyarken
kaybolur bir yerlerde
orada
şurada
burada
faili meçhullerde
kul ellerinde
taammüden kula kul edilirken
sözde insanların karanlığında
beyhude yere insanlığı ararken …
acıyorum işte bu acınası haline
çok yazık
ve, merak ediyorum
acaba ne zaman dost olabileceksin
kendi neslinle
ey insan !
insan …
bunları hem sorar
hem de, söylermisin kendine ? ...
Mert YIGITCAN
23 haziran 2011 istanbul
5.0
100% (4)