47
Yorum
13
Beğeni
4,9
Puan
3538
Okunma


Nasıl ağırdı üstümüze çöken gece
Nasıl da gölgeler büyüyordu içinde
Bizler karanlığın içinde sürüklendikçe
İçimizi saran kasveti besliyorduk
Tek güzellikti aşk, ömrümüze değen
Eli dokundukça acılarımıza
Tarumar bahçelerimizde güller bitiyordu
Soluk tenlerimiz, feri kaçmış gözlerimiz
Yeniden aydınlanıyordu.
Oysa biz Murat suyunun başında
Ne umutlara doğmuştuk
Murat’ın; Fırat’a koşarkenki coşkusu gibi
Hayat denilen yokuşun başına şevkle koşmuştuk.
Bizi höllüğe beleyen eller
Ak alnımıza değdirdikleri kanla
Kem gözler bizden ırak olsun duasıyla
Ak kundaklara sarmışlardı.
Yıldızdık Onlar’a
Gözbebeklerimizde ışıltısını hep görmeyi diledikleri
Yarınlarımıza sunulan duaları vardı
Ömrümüze diledikleri baharlara sundukları adakları
Değmesin derlerdi ayaklarına diken
Tıpkı şimdilerde bizim de dilediğimiz gibi
Oysa ne kolaydı
Gökyüzündeki yıldız damlalarının ansızın kayması
Ne kolaydı ömrümüzün baharında biten çiğdem çiçeklerinin
Hoyrat bir rüzgârla tarumarı
Ne kolaydı ufkumuzu boyayan renklerin
Bir gri bulutun ardında kalması
Ve ne zordu
Ne zordu yürümek
Yalın ayak dikenler arasında
Elimiz yüzümüz hep hayat kesiği
Çok yorgunduk çok
Coşkumuz asırlar öncesinden yitmiş
Gecelerimiz; en az bahtımız karasınca
Zaman ile zamansızlığın ortasında
Kan ter gözyaşı içinde
Ne ölüm ne hayat
Ne aşk ne vuslat
Öyle bir kuyu ki çıkamadığımız
Her yanımız Ar’af!
Merhamet eyle Yarab!
Bir nazar et kalplerimize
Bir muştu kanayan yüreklerimize
Dokun gözyaşlarımıza ki, sağalsın acılarımız
Öyle bir değ ki yüreğimize
Var olan kimin umurunda
Yokluğun ötesini bilelim
Ey sevgili
Aşkı fısılda kulaklarımıza
Aşkı söyle
Daima aşkı söylet bizlere
Varsın bilinmesin başka cümle, başka hece
Aşk desin dillerimiz ezcümle…
Perihan Tunçok Kılıç
ESMİZE
İZMİR 12 Haziran 2011
5.0
98% (43)
2.0
2% (1)