10
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
2409
Okunma

Dolaşırım bu aşktan, Mecnûna döne döne
Elif gibi firaktan, bir Nûna döne döne
Değirmene atılmış, bir avuç buğday gibi
Yaşarım hicrânından, bir una döne döne
Hasretinden inlerim, garîb elde ney gibi
Mevlâna olup erdim, sukûna döne döne
Aşktan dökülen eşkim, câm-ı cânda mey gibi
Taşar her didârımdan, pür hûna döne döne
Nigâhın zehirli ok, kaşlarınsa yay gibi
İnce nûku saplanır, uyûna döne döne
Şu dünyada yaşarken, dertten âzâd bey gibi
Melâlim vardır aşktan, mahzûna döne döne
Cânda firâk u vuslat, Merve ile Say gibi
Koşarım arasında, cünûna döne döne
Sandım ki o gözlerin, nûrânî bir ay gibi
Pervâne olup düştüm, oduna döne döne
Soner ÇAĞATAY 3 Haziran 2011 / Wupppertal / Almanya
Kelimeler:
Elif (ا) , Nûn (ن)
Nûk: Ok ucu
Uyûn: Gözler
Eşk: gözyaşı
câm-ı cân: Kalp, gönül kadehi
didâr: göz
pür hûn: Çok kan, kandan göl
garîb: yabancı
sükûn: Huzur
Melâl: Bıkmak, usanmak
cünûn: deli
5.0
100% (11)