14
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
2210
Okunma

Karaltılı gecelerin
ay çıkmazı
Hükümlerine sarar beni
yokluğun
soluklarına indirgenmiş
kuralsız kadın
Ecla nerdesin…
Bir seyyahın heybesin demi saklısın
Cilalı sıralara kazınmış çocuklukta mı?
Hayatın bilmediğim karelerinde piyon.
Ölümleri ise naaşsız bir ezgiyle sunuluyor
Rüzgâr da var
üşümüyor ten
temkinli ağıtlar yükseliyor
Toprağımdan…
Ecla ben ölüyorum
kimse ağlamıyor bana
Sen hangi yaşanmamışlığın
kıyılarında soluklanıyorsun
Saçlarında öyküler serpiştiryorsun
doğacaklara
Ecla yine geç kaldın
kuruyor uğruna ömür verdiğin suretler
Yasak hamlelerini savunurken üstelik aşkın
Memnun kalınmış bir gülüş
tenhasında şah’keş
Saltanatta utangaç
şah gülümsemesinde
yeniden şekilleniyor
Rahne dilmiş bir akrebin
darağacına yüklemi
zehirlerken soluğu
Ecla yine geç kaldın
ezikleri ayrıldı tahtın inleyen yerlerinden
Ayrıştırıldım senden
öteye düşüyor üşümüşler
Çaresiz bir edayla
şah’ın gülümsemesini yeniliyorum…
Kuşkusuz
Mat oluşumun resmi kanıtını
Taşıyorum gözlerinde
Ama söylemiyorum
Ecla yine geç kaldın
Mecalim yok bir daha yaşamaya
Geç kalınmışlığını anlat bana
Üryan sancılarıyla zihinde telaş
Öpüşlerinle ısıt benliğimi
Ecla nerdesin üşüyorum…
şimo
5.0
100% (13)