15
Yorum
8
Beğeni
5,0
Puan
2715
Okunma

Makyajsız yalnızlıklara...
’Her yerde bırakıp gittin beni gözlerinle
düşlerin yüreğiyle bırakıp gittin beni
yarım kalmış bir cümle gibi bırakıp gittin
gelişi güzel bir nesne, bir iskemle gibi
yazla birlikte biten kısa bir tatil
çekmecede bir kart gibi bırakıp gittin...’
L.ARAGON
Aşk ıskalamaz
yalnızlık torpil yapmaz
ve ayrılık kim olduğuna bakmaz
ben yazıyorum sana kalsın şiirler
bana mahpus
bana kelepçe
özgürlükler sana kalsın...
çünkü yanlış hayatınım senin
yalnız sevgilin, kanayan sevinçlerin
intihar girişimlerin
bağlanmış özgürlüğün, çoğalan suskunluğun
en büyük hatanım
seni çok özleyen
seni çok...
gidersin:
dudağımda bıraktığın öpüşlerin izi kalacak
düşlerim sırılsıklam ıslanacak
kalbim uslanmayacak
gidersin/
bana isyan değil
tevekkül bırakarak
seni soracak
ardında bıraktığın o korkunç, o anlaşılmaz
ve karmaşıklaşan, umutsuzlaşan her şey...
evimin rutubet kokan duvarları
yürüdüğümüz yollar
ıslandığımız yağmurlar
eskimiş mektupların
ve hüzünlü, ıssız şarkıların...
gideceksin
uçuruma atlar gibi, küfür gibi, öç alır gibi...
lekesiz hiçbir şey kalmayacak
dönüp içime her baktığımda
’senin o kimseye benzemezliğinin sızısı’
yalnızlığın, sensizliğin yaslı boğuntuları kalacak
ve beş para etmeyecek seni hatırlatan-
bütün melankolik aşk figürleri...
aşkımın ihtişamı
itirazlarımın heyecanı
yanılgı ve yenilgilerimin burukluğu
öldürüp intihar süsü verdiğin hayallerim
sen de kalacak
savruluşlarım
çığlıklarım
acının patikasında
demlediğim özlemlerim
sensizliğin lugatında
asla tamamlanmayacak-boynu bükük şiirlerin
anlamı sen de kalacak...
sen gidersin
ve ben yıllardır içinde yaşadığım yürekten
’ valizler dolusu anılarla kendi yalnızlığıma taşınırım’
yokluğunun boşluğuna asılırım!..
bana-baka baka eskiteceğim foğoğrafların kalacak
özgürlüğü yağmalanmış kuşların ahı sen de kalacak
(’şiirlerde ısıtmayacak artık sözcüklerin bedenini’)
gidersin
öyle yorgun
öyle bencil
öyle ilkel
belleğimde ve duyarlığımda derin izler bırakarak...
uykusuz sabahlarda tenin kalacak tenimde
yitik anılara çarpacak buğulu, dalgın gözlerim
ağız dolusu susmalar bana kalacak
sen, yaşam kılavuzunda neyi, nasıl yapmalıyımın
karamsarlığını yaşarken
ben ayrılık türküleri söyleyeceğim, haczedilmiş sesimle!
sonra efkarlanıp rakı zıkkımlanacağım
buruşturup buruşturup sevinçleri
sığındığım anıları kanatacağım!..
gideceksin
ömrüme devrilerek
beni hayatın o dayanılmaz çıldırtan kirli karanlığına iterek
heyecansız
kayıtsız
ve ıssız
ve sabırsız
ve asılsız
gidersin
kan sızacak çocukların ellerinden
ardında, hayatı yanlış sollamış bozgun bir adam
ve acıtan-ve acıyan bir aşkın taslağını bırakarak
içimde
bir-dal kırılacak
iklimsiz bir sonbahar ağlayacak
ruhunun sürgünlerinde
sesimi koyacak yer olmayacak
aşkın alfabesinde, yitecek kelimeler
dudaklarımda yarım yamalak heceler kalacak!..
(Birdal ERDOĞMUŞ/2005/
5.0
100% (16)