0
Yorum
7
Beğeni
0,0
Puan
431
Okunma

/ Ömrümün en ıssız yerlerinde
ve tuhaflıklarımın izdüşümünde,
hep bir kadına ait olmak
ve hep bir kadına akmak arzusuyla... /
I
Ah, benim ateşe kelepçelenmiş ömrüm;
her gelen usturasını biledi yüreğimde
en masum halleriyle...
II
Yaşamaktan hep vazgeçtiğimiz yıllarda,
içimize çektiğimiz alıngan
ve ihanete dayanıksız şiirlerimiz...
buruk sızısında hayatın hiç yeşermezdi düşlerimiz...
insanın terk etmeyi keşfetmediği zamanlarda
kabuklarından soyunurdu yaralar
böyle kadınsız ve aşksız...
III
’Fast food’ aşklarda,
aslını arayan bir kadın sevmeli;
Filistinli bir çocuk gibi uzun uzun gökyüzüne bakmalı...
baktıkça çoğalmalı,
şarkılara sığmayan hüzzam yalnızlığımız.
Hayatın biraz evvelinde
ve aşkın sonrasızlığında
acılarını şiirleriyle avutan bir kadın sevmeli;
bir yanı ayrılık, bir yanı efkarlanmışken,
çaresiz susmalarda..
Çatlak bir hayattan sızmış bir kadın sevmeli,
gözleri kıyametim, yüzü cehennemim olmalı...
unutabilmenin mümkünsüzlüğüyle yasak sevişmeli...
bazen ölüm kılığında gelmeli
ve faili kadın bir cinayet olmalıyım...
Tenimde suçlu parmak izleri kalmalı.
/ Bir kadını uçurum gibi sevmeli,
dehşete kapılıp saçlarından tutunmalı.. /
IV
’Fast food’ aşklarda,
aslını arayan bir kadın sevmeli;
Filistinli bir çocuk gibi uzun uzun gökyüzüne bakmalı...
baktıkça çoğalmalı,
şarkılara sığmayan hüzzam yalnızlığımız!
- Birdal Erdoğmuş -