21
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
2921
Okunma

Hadi beni ikna et, ayrılığı anlat bana.
Bir veda şiiri yaz ki içinde hüzün olmasın.
Bütün hatıraları yak, aklına geleni sına.
Sil beni bütün mazinden arkada gözün kalmasın.
Eğer nefret ediyorsan benden büyük bir hınçla.
Boşalt bütün kinlerini hadi ihanetle suçla.
Ne verdinse bire bin al, yaşamak istemem borçla.
Pişman olsan da yüzüme bakacak yüzün kalmasın.
Hadi yanan yüreklere su serp, bir çözüm türet.
Kör et gözlerimi sana, hiç görmesin senden suret.
Göze aldınsa gitmeyi, bana da kalmayı öğret.
Geriye söylenmedik bir tek cümle sözün kalmasın.
Sen Levh-i Mahfuzda imza attın nikah defterime.
Şimdi başkasını sevip nasıl koyarsın yerime?
Aşkınla beni de öldür lakin gelme makberime.
Topla kırıntılarını git benden tozun kalmasın.
Bu aşkın günahı senin vicdanın rahatsa gizle.
Uy şeytana el eliyle çizilen rotanı izle.
Bundan böyle ne kendini özlet nede beni özle.
Sil de git. Senden sonra ki ömrümde izin kalmasın.
Demek ki sen hep yalancı baharım oldun sevimde.
Daha ne suçların gizli kimbilir sahte takvimde.
Açtığın kapıları bir bir kapat gönül evimde.
En kuytu köşelerimden çık, zerre gizin kalmasın.
Bundan böyle bana seni anımsatan her şey haram.
Sırıl sıklam sevda olsam ateşinde yanmaz çıram.
Sen de bilesin yazgülüm kapanacak gönül yaram.
Söndür güneşini atık baharın yazın kalmasın.
Öyle bir deş ki yaramı sargısı olsun biber-tuz.
Senle çarpan yüreğimin bütün ezberlerini boz.
Yak bu gece İstanbul’u sönerse namerttir Beykoz.
Al git döküntülerini sinemden sızın kalmasın.
Süleyman Göktekin
5.0
100% (13)