2
Yorum
4
Beğeni
5,0
Puan
1152
Okunma

Bir kalbin içine gurbet dolunca
Dalar uzaklara göz yavaş yavaş
Menfaat dostluktan önce olunca
Sıyrılır kendinden öz yavaş yavaş.
Geçti gitti aşktan atını alan
Bırakıp kaçıyor yolunu bulan
Dilden düşürdüğün çıkarsa yalan
Utanır kendinden söz yavaş yavaş.
Gözü aç olana dünyalar yetmez
Ölüm döşeğinde isteği bitmez
Bilmez kör bacanın dumanı tütmez
Söner küle döner köz yavaş yavaş.
Gördün mü mutsuzken yüzü güleni
Kanatır yüreği gülün dikeni
Sahip ol diline üzme seveni
Yar bağlar gönülde iz yavaş yavaş.,
Öyle sözler var ki dökemem dilden
Gam vurur sevdama yaş damlar elden
Vicdan ağır basar taşımaz beden
Öpüyor toprağı diz yavaş yavaş.
Dövülmeden metal olmuyor çelik
Genele ram olur birçok özellik
Kalıcı değildir hiçbir güzellik
Boyun büker kışa, yaz yavaş yavaş
Gamlanırmış hüzün neşe darılsa
Suçlu benim der yaz toprak yarılsa
Matem tutar mızrak bir tel kırılsa
Türküsüne ağlar saz yavaş yavaş.
Süleyman GÖKTEKİN
5.0
100% (2)