9
Yorum
6
Beğeni
0,0
Puan
2016
Okunma

senin için bütün siyahları yuttum
ak-pak günler sana yaklaşsın diye anne
ben seni çok seviyorum...................
kuşlarda yalan söyler mi ?
‘söylemez’ dediğini duyar gibi oldum
haklısın, yalan söylemek için kuşlar çok küçük
uzayacak burunları bile yok baksana anne
dilimdeki serçeler anne, gagaları dudaklarımı kanatıyor
en iyi bildiğim şey konuşmaktı oysa
şimdilerde dişlerimin menteşeleri gıcırdıyor
suskuların edepsizliğinden kendime de pay biçiyorum
düşlerim tutsaklığa ramak arası buzul anne
kozalaklar diyordun hani
kış çetin geçecek sanmıştın
gel gör ki iliklerimde fesleğenler geziyor
mayıs geldi baharla, bahar mayısla geldi anne
mis kokun gibi, içime çekiyorum dağlarca çiğdemleri
yaşamak reyhan kokusuyla koynumda
bahar gibi, çokça gül izi
anne ben artık ölmüyorum
yaşamayı öğrendim yokluğunda
dediğin kadar asılmadığımdanmış tatsızlığım
ve bulanık suların üzerinden özenle atlamalarımdanmış
kanayan diz kapaklarım
kanım bile berrakmış
annenin sana verdiği öğütler kadar dilime dolayamamışım sözlerini
ama artık ıskalamıyorum hedefleri
benimle gurur duyasın diye
bir içimlik gözlerinde, bir tutam bahar sevinci
-bir tutam parıltı anne, bir tutam parıltı için-
sen iste saçlarımdan yıldızlara varana dek önüne sereyim anne
şaşkın, biraz taşkın günler kovaladım sen yokken
aslında sen hep vardın
en içimde taptaze bir erguvandın
iyiliğini bulaştırdığın herkes kadar
bak işte ben de arındım
ahh benim ebrar ruhlu kadınım
şimdi desen ki; ‘kızım bu kaçıncı dirilişin?’
bir kum tanesiyim anne
koskoca bir çölde
merhametin bana su gibi; şifa niyetine
duan; uçuşan perdelerin getirdiği serinlik gibi
sen rüzgarsın anne kuru tenimin iklimine
bugünün ve her günün kutlu olsun anne…
fulya/mayıs2011