3
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
2661
Okunma

Ey Güneşin oğlu, rüzgarın kızı,
Kime bu kinin, bu öfken kime?
Acımasızca uçurduğun
Başlar önüne düşünce,
Başın erdi mi göğe.
Söndü mü haset ateşin,
Soldu mu ihtirasın, kırıldı mı kör inadın?
Nasıl da anlamsızca canavarlaştın
Boyunlarda şakırdarken kılıçların,
Taş yüreğin hiç sızlamadı mı?
Körpe yüreklerde gülleler patlarken,
Nasılda görkemli saraylarda yankılandı
O gün şımarık kahkahaların
İnsanlık bir köşede boynu bükük ağlarken.
Nasıl rahat uyudun geceleri
Umursamadan çaresiz dulları,
Boynu bükük öksüzleri.
Sana mı bırakır sandın Dünyayı
Bedenini balçıktan yaratıp
Ruhundan üfleyen Ulu Tanrı.
Bu denli ihtiraslanacak
Bu denli kinlenecek ne var
Şu üç günlük alemde,
Bak işte geçip gidiverdi ömür
Göz açıp kapayıncaya kadar.
Namlusunda barut, kılıcında kan
Dağarcığında ne keder ne gam
Ölümü unutup, insanlıktan çıkan
Bedbaht, sefil, bencil adam
Bu hırsın kime, kime bu öfken
Tanrının bahşettiği nimeti
Kardeşce paylaşmak varken.
5.0
100% (1)