…………………………………………………………………………………………………………………………………..
BENDE SIĞAR İKİ CİHAN

Bende sığar iki cihân ben bu cihâna sığmazam
Cevher-i lâmekân benim kevn ü mekâna sığmazam

Kevn ü mekândır âyetim zâta gider bidâyetim
Sen bu nişân ile beni bil ki nişâne sığmazam

Kimse gümân ü zann ile olmadı Hakk ile biliş
Hakkı bilen bilir ki ben zann ü gümâna sığmazam

Sûrete bak vü ma’nîyi sûret içinde tanı kim
Cism ile cân benim velî cism ile câna sığmazam

Hem sadefim hem inciyim haşr ü sırât
Bunca kumâş ü raht ile ben bu dükâna sığmazam

Genc-i nihân benim ben uş ayn-ı ayân benim ben uş
Gevher-i kân benim ben uş bahr ile kâna sığmazam

Arş ile ferş ü kâf ü nûn bende bulundu cümle çün
Kes sözünü uzatma kim şerh u beyâna sığmazam

Gerçi muhît-i a’zâmım adım âdem durur âdemim
Dâr ile kün fekân benim ben mu mekâna sığmazam

Cân ile hem cihân benim dehr ile hem zamân benim
Gör bu latifeyi ki ben dehr ü zamâna sığmazam

Encüm ile felek benim vahy ile melek benim
Çek dilini vü epsem ol ben bu lisâna sığmazam

Zerre benim güneş benim çâr ile penc ü şeş benim
Sûreti gör beyân ile çünkü beyâna sığmazam

Zât ileyim sıfât ile Kadr ileyim Berât ile
Gül-şekerim nebât ile piste-dehâna sığmazam

Şehd ile hem şeker hem şems benim kamer benim
Rûh-ı revân bağışlarım rûh-ı revâna sığmazam

Tîr benim kemân benim pîr benim civân benim
Devlet-i câvidan benim îne vü âna sığmazam

Yer ü gökü düzen benim geri dönüp bozan benim
Cümle yazı yazan benim ben bu dîvâna sığmazam

Nâra yanan şecer benim çarha çıkar hacer benim
Gör bu odun zebânesin ben bu zebâne sığmazam

Gerçi bugün Nesîmîyim Hâşîmîyim Kureyşîyim
Bundan uludur âyetim âyet ü şâna sığmazam
__________________
Seyit Nesimi©
…………………………………………………
1370-1417. Şamaha’da doğdu. Asıl adı Ömer’dir. Yaygın olarak İmameddün Seyit Nesimi adıyla tanındı. Dönemindeki önemli medreselerde eğitim gördü.

Küçük yaşlardan itibaren Fazlullah Naimi’nin (1340-1394) kurucusu olduğu Hurufi düşüncesini öğrenmeye başladı. Bu konudaki temel eğitimini doğrudan Naimi’den aldı. Hallac-ı Mansur (858-922) tarafından geliştirilen düşünce sisteminden de önemli etkiler taşıyan Nesimi, bütün bir İslam aleminde öteki Hurufiler gibi sürekli takibata uğradı. Ancak düşüncelerini belli bir sistematiğe göre geniş çevrelere aktarma fırsatı buldu. Döneminin tanınmış bilgeleriyle yakın dostlukları oldu.

Moğolların egemenliğinde bulunan alanlarda Hurufi inancında olanlara yapılan sürekli baskılar Fazlullah Naimi’nin öldürülmesinden sonra Anadolu’ya geçen Seyit Nesimi, yaklaşık 10 yıl kadar »Vahdet-i Vücut« öğretisini orada yaymaya çalıştı.

Dini öğretilerini şiirleri aracılığıyla da aktaran Nesimi’nin eserleri kuşaktan kuşağa aktarıldı. Birçok sanatçı tarafından değişik zamanlarda bestelendi ve yorumlandı.

Alevi inancında 7 ulu ozandan biri olarak kabul edilen Seyit Nesimi Halep’te derisi yüzülerek öldürüldü. Efsanelere göre yüzülen derisini sırtına alıp 7 kapıdan aynı anda çıkarak sır oldu.
KAYNAK:© BeKa Sitesi
……………………………………………………………………………………………………………………………
)(-)(-)(-BUĞULU CAMLARA YAZDIM ADINI-)(((-164-)(-)(-)(

Yüce Rabbin yaptığı şey akla izana sığmıyor
İlim irfan yetmez bazen tahmine zan’a sığmıyor

Zaman mefhumuna bak ki bazen bir an’a değmiyor
Yapılan an’a sığar da fikir/se an’a sığmıyor

Nefsine tutsak olanlar uya bilemez fermana
Tutsak eder duyguları ondan ferman’a sığmıyor

İsyandaysa dertli bir kul ulaşması zor dermana
Râb vermezse merhemini dertler dermana sığmıyor

Zalimlerin yaptıkları damga vurur kanla düne
Unutmuyor Adem oğlu mezalim düne sığmıyor

Hayranlıkla izliyoruz İlkbahar,yaz ve hazan’ı
Tekrarlanır neden her yıl doğa hazan’a sığmıyor

Hortum,girdap afat yapar savrularak tufan olur
Yağmur buluta sığar da afet tufana sığmıyor

Gözden ırak gören yoktur sanırda gizler yaptığın
İnsan oğlu gizliyor ya o giz üryana sığmıyor

İbret gerek her bakışta güzel gören seyran eder
Buna rağmen göremeyiz bakış seyrana sığmıyor

Dörtte üçü su dünyanın canlılara büyük derya
İnsan oğlu tatmin olmaz Rabbim deryana sığmıyor

Bir karınca,bir kelebek Hâk indinde mana bulur
Öylesine kusursuz ki tasvir manana sığmıyor

Yarattığın kullarına öyle gönül vermişsin ki
O Bendini aşan bir sel daha ummana sığmıyor

Dünya geçici bir yerdir insanların hepsi mihman
Doymak nedir bilmiyorlar hırsı mihmana sığmıyor

Ezan dönüş,tavaf dönüş,zaman dönüş kirman gibi
Dönüş üzre yaratılmış tavaf kirmana sığmıyor

Destur doğru yaşamaktır ideali Erman olmak
Fitne,fesat,nefis bela,yanlış Erman’a sığmıyor

Temiz yürek iman ehli güvencesi gümanıdır
Yoldan çıkmaz başı düşse şirkte gümana sığmıyor

Öz önemli kök önemli Taşıdığı numandandır
Bozulmuşsa damarında netsen numana sığmıyor

Şu Dünya’da her insanın elbette bir feymanı var
Amaç için temiz çaba,hile feymana sığmıyor

Ahir için gereken şey sevilen kul Mennan olmak
Hâkkın verdiğine bir bak çünkü mennan’a sığmıyor

Yaptığınla ey Lüzumsuz örnek insan Selman ol ki
Yüreğinden taşar sevgi,bu aşkın selman’a sığmıyor

Sadık Dağdeviren
Aşık Lüzumsuz

ETEK YAZILARI:
İZAN:Anlayış,anlama yeteneği
ZAN:Sanmak,zannetmek
FERMAN:Yazılı emir,buyruk
DERMAN: 1. Güç, takat, mecal. 2. İlaç. 3. mec. Çıkar yol, çare.
HAZAN:Son bahar,yaprak dökümü
TUFAN:Çok büyük yağış,her şeyi suların yutması
ÜRYAN:Apaçık,ortada olan,ortaya çıkan,gizli kalmayan
SEYRAN:Seyretmek,seyirlik,gezilen yer
DERYA:Büyük su
UMMAN:Büyük deniz
MİHMAN:Konuk,misafir
KİRMAN:Yünü iplik yapmak için kullanılan elle çevrilen bir alet
ERMAN:Mert Yiğit
GÜMAN:Umut,ümit
NUMAN:Kan
FEYMAN: Ahlakta olgunluğu amaçlama, iyi ahlaka yönelme
MENNAN:1. Çok ihsan eden, veren. 2. Tanrının adlarındandır.
SELMAN:Barış içinde bulunma, huzur, erinç.