6
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
1879
Okunma

teni misk-i amber kokan yâr
gece karası gözlerinde istanbul"u sevdiğim can sızım
deliverenlerin içinde küçük bir kız çocuğu
bir nisan yağmuru kadar yakın sana
bir soluk kadar uzak bana
küçük avuçlarında gül deneleri
göz bebeklerinde vuslata yeminli âşıklar
tek tanığı kum saati
sema maviye boyanırkan
gümüş pulları ilmekleştiren küçük kız
ne de güzel Şehr-i İstanbul
güller tanrı misafiri dört duvar odana
vücudunun her zerresi bana biat edercesine
şükür duasındalar
hicrana inat
maviliğin bana zemzem
kana kana içinmeli vuslat şarabı
sevda türkülerini kirpiklerinde
güzergâh sonsuzluk
dilimde dua
gönlümde sen varsın cancağızım
yâr"ları yar edenen bendeniz
ayağımın değdiği toprak zerresinde
vuslata yeşeren gül fidanları
hani susasam bir an
bakır renkli bulutlar
özlem yanığı göz pınarlarından akan tuzlu suyu getirir bana
saçlarıma dolanıyor nisan esintileri.
bereketiyle düşüyor avuçlarına
dar-ı acundaki her mahlukat zikrederken yaradana
günlerden Çarşamba
ezanlar okunurken en dar vakitte
ben küçük kızın selâsını verdim çoktan
kokluyorum narin yüreğini
dualarımı alıyor
usulca gözyaşlarımı siliyor
Beyaz üveykin üstünden
gamları def edercesine İstanbul semalarında dolaşan küçük kız
gökkubbeyi dinleyen kulakların
ezanların huzurunda soluklanan küçük kalbin
ne kadar masum
ne kadar suskunluk safında
avuç içlerindeki gülleri soldurma emi küçük kız?
yüreğim sana emanet
yokluğun en ücra köşemde ayyukaya çıkıyor
hiçliğimi varlığınla şereflendiren yâr
güller tanrı misafiri oluyor dört duvar odana
kapıyı aç
buyur eyle gülleri
gordion
27/04/2011
5.0
100% (7)