24
Yorum
3
Beğeni
0,0
Puan
3006
Okunma

Heyhat bir kayıp şehrin silinmiş adresinde
Kimse bilmez nereye gömülüdür bu şair...
Bulaşık yüzlü vaktin yanarken medrusunda
Kimse bilmez nereye gömülüdür bu şair...
Ruh ifrazın koynunda sesi gelir ecenin
Zayiat düşer paya zebun olan nicenin
Sığıntısı haline gelmiş ise gecenin
Kimse bilmez nereye gömülüdür bu şair...
Bir izbe yol üstünde çerdim, çöptüm, samandım
Bu cihanın içinde di’li geçmiş zamandım
Ekmeğimi kekrenin işliğine banandım
Kimse bilmez nereye gömülüdür bu şair...
Sancılı kuyuların mahpus her katresinde
Cûruf halindeki ten yoğrulur kitresinde
Heyula poz verirken dimağın portresinde
Kimse bilmez nereye gömülüdür bu şair...
Kangren zamanlarda cismin yok hüviyeti
Hüznün dansta ayağa basmak imiş niyeti
Coğrafyama düşse de Kur’an’ın bir ayeti
Kimse bilmez nereye gömülüdür bu şair...
ASİYE ALEV AKBOĞA