24
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
1695
Okunma
…………………………………………………………………………………………………………………………………………………
Münasiptir
Alemi yıldırmış hüsn-i ziyası
O elvan yanağa gül münasiptir
Mahın on beşine benzer cemalin
O billur yanağa hal münasiptir
Seni gören aşık böylece över
Tamam bir busesi bin altın değer
Kırk örgü saçların topuklar döver
O sırma saçlara tel münasiptir
Çok çektirdin bana ah ile zarı
Ne güzel yaratmış cenabi bari
Bin beş yüz altına elmas kemeri
Zernişan kemere bel münasiptir
Ne ararsız bilmem yolcu yolunda
Vala gitti baştan kimler belinde
Hayıf kalmış bir kadirsiz elinde
Sana İrşad gibi kul münasiptir
………………………………..
ARTVİNLİ SEFİL İRŞADİ-2-
1860-1938. Artvin’in Vazriya (şimdiki adı Vezirköy) köyünde doğdu. Asıl adı Mustafa’dır. Aşıklık geleneğini ve bağlama çalmayı Ardanuçlu Cesimi’den öğrendi. Uzun yıllar Cesimi’ye çıraklık yapan İrşadi, Kuzeydoğu Anadolu yöresinde Deli İrşadi diye de bilinir.
Bazı kaynaklarda doğum ve ölüm tarihlerine ilişkin somut bir bilgi bulunmamaktadır. Ancak Aşık Dur Abdal’ın (1881-1946) yaşıtı ve onunla birlikte Cesimi’nin çırağı olduğuna göre Dur Abdal’la akran olabileceği düşünüldüğünde sözkonusu tarihlerin doğru olduğu varsayılabilir.
Bugüne çok fazla eseri kalmamış olan Aşık İrşadi, bir süre Berta’da jandarmalık yaptı.
Ayrıca Erzurum ve Bayburt yörelerinde bilinen, 1800’lü yılların ilk yarısında yaşadığı varsayılan bir İrşadi daha bulunmaktadır.
Ayrıca asıl adı Ahmet Talip olan Bektaşi bir İrşadi ve Bayburtlu İrşadi (1806-1877) adlı 2 aşık daha bulunmaktadır.
KAYNAK:© BeKa Sitesi
________________________________________
)(-)(-)(-BUĞULU CAMLARA YAZDIM ADINI-)(((-144-)(-)(-)(
Güzelliği yedi il’e destandır
Böylesi güzele gül yakışmaz mı
Cilvesi nazları bir bedestendir
Böylesi güzele şal yakışmaz mı
Hani saatlerce süslenişleri
Göz göze gelince hislenişleri
Şad eder gönlümü seslenişleri
O tatlı diline bal yakışmaz mı
Nasılda şakıyor adeta bülbül
Saçları kaküllü sarı bir sümbül
Gamzesin bir görsen yeni açmış gül
Bu güle ben gibi dal yakışmaz mı
Nereye kaçarsın soluklan dur az
Bir sohbet edelim seninle biraz
Kaşları yay olmuş dudaklar kiraz
Yanağa pembelik al yakışmaz mı
Salınış mükemmel gelişi enfes
Helal olsun derim aldığın nefes
Duruşu çok asil sanki prenses
Güzele böylesi hâl yakışmaz mı
Saçları savurur bir seher yeli
Kınalar bezemiş o narin eli
Gümüş kemer gördüm sarıyor beli
O güzele ince bel yakışmaz mı
Ak gerdan üstüne canan yazarken
Güzel bakışlardan sevda süzerken
O güzele methiyeler dizerken
Lüzumsuz sazına tel yakışmaz mı
Sadık Dağdeviren
Aşık Lüzumsuz
5.0
100% (20)